İletişim kurduğumuz bir sürü insan olabilir ya da birkaç tane insan olabilir. Ancak bu iki durumda da istenen şey gereken şey karşımızdaki insanın bizim hakkımızda ne düşündüğünü bilmektir. Bir insanın hakkımızda gerçekten ne düşündüğü anlayabilmek için bir sürü kitap ve yazı yazılmıştır. Ama kitap ve yazıların bizlere sunduğu bilgiler genellikle çok mekanik kalabiliyor ve iletişimin kaotik, akışkan yapısını anlamakta uzak kalabiliyor.
Bu sebeple bir insanı anlamak aslında akışın içinde olan anlık hareketleri doğru yorumlayabilmekle mümkün olabilecektir. Örneğin siz bir insanla konuşuyorsunuz ve bu insan size karşı içinde olumsuz duygular besliyor olsun. Ama bunu da size karşı belli etmek istemiyor olsun. Burada kişinin gerçek hislerini aslında tüm o gülümsemelerin ve güzel kelimelerin arasında gizli olan ufak ve gerçeğe bir an için dönen mimik değişimleri ya da ses tonu değişimlerinden anlayabiliriz. Çünkü insanların çoğu bir yalanı size kusursuz ve uzun soluklu bir şekilde söyleyemeyecektir.
Mutlaka orada size karşı gerçek hislerini belli eden ipuçları bırakacaktır. İşte örneğimizde bize olumsuz duygularını belli etmek istemeyen o insanın gerçek olumsuz hislerini de burada olan o küçük ses tonu ve mimik değişimlerinden anlayabiliriz. Bu küçük değişimler gerçek olumsuz duyguları anlıyor olacaktır. İnsanlarla bu yüzden uzun sohbetler yapmakta fayda da vardır. Sohbet ne kadar uzarsa kişinin yalanını söylemeye verdiği dikkat de o kadar düşecektir. İlla ki bir noktada dikkati dağılacak ve size karşı gerçek hislerini yansıtacaktır.
Yorumlar
evet ama bilemedim
İletişim akışkan ve kaotik olduğu için anlık yaşanan küçük değişimler çok önemli olabiliyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız