Ocak 31, 2025

Apokria Festivali ve İstanbul

Bir İstanbul âşığı olan ya­zar Sermet Muhtar Alus; eser­lerinde, Cumhuriyet sonrası çok hızlı bir de­ğişim geçiren bu kentin insanlarını, cadde ve sokakları­nı, köşk ve yalılarını, mesire ve bayram yerlerini, geleneklerini ve eğlencelerini anlatmış; İstanbul'daki 'gün­delik hayatı' yazılarında ölümsüzleştirmişti.

Apokria Festivali ve İstanbul

Alus, 50'li yıllara ait bir derginin sayfaları arasında unutulmuş 'Apukurya' başlık­lı yazısında da (Resimli Tarih Mecmuası, Sayı 72, Aralık 1955), bu 'gündelik hayat' kayıtlarına bir yenisi daha ekler; bir zamanlar, Tatavla ve Be­yoğlu'nu 'sallayan' karnavalları, renkli bir üslupla bizlere aktarır...

Apokria Festivali ve İstanbul

O günleri, "Karnaval mevsimi girdi mi Beyoğlu çalkala­nıp durur, maskaralar ortalık­ta dolaşır, geceleri Cadde-i Kebir'den sokaklara taşarlar­dı" diye dillendiren Aius, "Apukurya, doğrusu 'Apokri­ya..." diyerek başlattığı yazısı­nı şöyle sürdürür:

Apokria Festivali ve İstanbul

"Karnaval, Romalılar dev­rinden kalma imiş; Hıristiyan­lığın zuhurundan sonra Noel bayramı ile beraber yapılır­mış; bilhassa İtalya'da alıp yü­rümüş. Venedik'inkiler adlı şanlıdır. Fransa'da XV. Louis'nin tahta çıktı­ğı 1715 senesinde, Paris Opera­sı'nda maskeli ve gayet şaşaalı balolar verilme­ye başlanmış. Bugün de Ni­ce'inkiler mev­cut ve meşhur..."

Apokria Festivali ve İstanbul

Alus daha son­ra lafı İstanbul'a ge­tirip, Rumların 'Apu­kurya' zamanı neler yaptık­larına anlatır:

 

"Rumların Apukuryası üç hafta sürüyor. Birinci hafta­sında 'Tirini' yani peynirliyi, ikinci haftasında 'Kreatini' yani etliyi geçtikten sonra 'İs­tiridye' panayırı olunca perhi­ze giriyorlar; kırk gün sonra da büyük Paskalya..."

Yorumlar

  • İstanbul'da böyle bir festivali ilk kez duydum

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun