"Karnavalın yaklaşması en evvel mahut 'Bonmarşe'den" belli olur Alus'a göre... Bugünün büyük alışveriş merkezlerinin eski versiyonu diyebileceğimiz 'bonmarşe'lerin vitrinleri ve duvarları, 'Apukurya' zamanından günler önce, boydan boya 'maskareta'larla, yani maskelerle kaplanır:
"Bizlerin 'yüzlük' veya 'maskareta', Rumların 'muçuna' dedikleri bu kağıttan nesnelerin çeşit çeşidi, renk rengi, boy boyu; inek, keçi, kuş yüzlüleri; pamuk ipliğinden, ince telden örmeleri ve başka da teferruat: İğreti saçlar, bıyıklar, sakallar, mukavva külahlar, şapkalar, borular..."
'Apukurya' zamanı, başka semtlerde de, maskara kıyafetlerine özenenler, Alus'un deyimiyle 'maskaromenos olmaya yeltenenler' bulunsa da, bu işin asıl erbabı, 'Beyoğlu Yakalılar'dır. 'Beyoğlu Yakası'nın berber kalfaları, meyhane miçoları, 'modistra' çırağı kızlar ve çocuklar, karnaval günleri ekseriyetle gündüzün görünürler. 'Daniskalar' ise, gece meydana çıkar; 'bilhassa saat epey ilerledikten' sonra...
'Daniskalar', yani o zamanın 'kötü şöhretli sokaklarının, hafif meşrep dilberleri', 'Kathara Deftera' günü Tatavla'ya gelirken, diğer kadınlardan kendilerini ayırmak için özel kıyafetler giymek zorundadırlar. Üzerlerinde genellikle kadife tayyör, kısa kadife pantolon, aynı kumaştan yapılmış sim ve sırma işli denizci şapkaları ve siyah ipek çorap bulunur. Yüzlerini, mutlaka kadife ve ipekten yapılmış bir maske süsler...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız