Sıla, Lezzet, Talo Tetik, Şilan, Maria, Rita ve arama-kurtarma çalışmalarında hayatını kaybettiği için anılmayı hak eden Proteo... İsimlerini saydığımız bu arama-kurtarma köpekleri ciddi eğitimlerden geçerek hayatlarımızı kurtarmaya geldiler.
Pelerinsiz kahramanların bu aşamaya gelene kadar nasıl bir eğitimden geçtiği ise merak konusu. Gelin bu eğitime bir göz atalım.
Gelişen tüm teknolojiye rağmen arama-kurtarma faaliyetlerinde en iyi seçenek hâlâ köpekler. Onların burnu, bizim tahmin edebileceğimizden o kadar hassas ki ne termal kamera ne de sismik ses tarayıcısı onlar kadar iyi tespit yapıyor. Bu sebeple hala tüm arama kurtarma organizasyonlarında köpekler kullanılıyor. Hatta belli standartlara sahip bir arama-kurtarma organizasyonu olabilmek için köpek bir şart.
Ne yazık ki her köpek, arama-kurtarma köpeği olabilmek için uygun değil. Özellikle Golden Retriever veya Labrador gibi oyun oynama şevki yüksek köpekler arama-kurtarma köpeği olmaya daha yatkın. En temel kriter, köpeğin oyun oynamayı çok sevmesi ve hırslı bir şekilde oyun oynaması. Bu oyun için top veya ip gibi bir oyuncak kullanılıyor.
Arama-kurtarma eğitimlerinde çoğunlukla kullanılan yöntem, köpeğin bir oyuncak ve bir oyun arkadaşıyla motive olarak eğitilmesi. Bunun dışında oyuncak yerine yemek kullanılarak yapılan eğitimler de mevcut ancak köpeği aç bırakarak eğitmek etik bir yol değil. Ayrıca, gerçek bir enkazda çok yemek olabileceğinden patili dostumuz pek doğru tahminler yapamayabilir.
Eğitmen, ilk önce köpekle oyunlar oynuyor ve daha sonra enkazın içinde bir yere saklanıyor. Köpek, oyun arkadaşını bulmak için enkazda arama yapmaya başlıyor. Arkadaşını görüp duyamadığından köpekler için en önemli duyu organı olan burnunu kullanıyor.
Oyuncu dostumuz sözde kazazede kişiyi bulup belli bir sayıda havladığında kazazede bulunduğu yerden çıkarak onunla oyun oynuyor. Köpek, bundan sonra arkadaşını her bulduğunda havlamaya başlıyor. Özetle kendini bir oyunun içerisinde zannediyor. Ek olarak, kazazede rolündeki kişi sürekli değişiyor ki köpek tek bir kokuya alışıp sürekli o kişiyi aramasın.
Doğal afetlerde yardımımıza koşan patili dostlarımız genelde günde 4-5 arama yapıyor. Daha enerjik olanlar elbette daha fazlasını da yapabiliyor. Eğer oyundan sıkılırsa eğitim hemen bitiriliyor ki bu oyun onlar için sıkıcı hâle gelmesin. Hatta genelde oyundan en çok zevk aldığı, eğlencenin zirvesinde olduğu zamanda bırakılıyor. Böylece sevimli dostumuz tekrar oynamak için heyecanını sürdürüyor.
Hemen hemen her gün komut çalışmalarıyla eğitilen can dostlarımız haftada 1 kez enkaz çalışmasında eğitimlerine devam ediyorlar ve en az 2 sene boyunca bu şekilde çalıştıktan sonra AFAD sınavlarına katılıyorlar.
İster AKUT üyesi olsun ister başka bir kurum; her köpek, AFAD’ın sınavından geçmek zorunda. Bu sınavlar ‘eğitim yeterlilik ve görev yeterlilik’ olarak iki aşamadan oluşuyor. Eğitim yeterlilik sınavı ‘otur-yat-bekle’ gibi temel komutlar; enkaz bölgesinde karşılaşabileceği sallanan zeminlerde ve merdivenlerde yürüme gibi aşamaları içeriyor.
Görev yeterlilik sınavında ise enkaz simülasyonunda arama yapılıyor. Birkaç kişinin saklandığı bu sınavda köpek, bu kişileri bulmakla yükümlü oluyor ve tüm sınavları geçtiğinde arama-kurtarma köpeği olmaya hak kazanıyor.
Köpeğin ve eğitmenin bir ekip olarak çalışması hayati önem taşıyor. Eğitmen; hayvan dostunu izleyerek, sesini dinleyerek birçok mesaj çıkarabiliyor. Köpeğin sesindeki eminlik, vücudunun duruşu, bakışları bile kazazedenin yüzeye ne kadar yakın olduğuna veya hayatta olup olmadığına dair işaretler verebiliyor. Örneğin patili dostumuzun sesindeki eminlik seviyesi “Kokuyu aldım ama nerede olduğunu bilmiyorum.” şeklinde bir mesaj verebiliyor. Böylece eğitmeni onu başka tarafa yönlendiriyor.
Köpekler çoğu zaman yalnızca canlıya tepki veriyorlar çünkü ölü birinin kokusu eğitimlerde alıştıkları canlı kişilerden farklı. Böylece, havladıklarında enkazda canlı olduğunu anlayabiliyoruz. Yakın zamanda üremeleri yasaklanan ve ‘yasaklı ırk’ olarak adlandırılan pitbull’ların kayışlı ve ağızlıklı olmaları gerektiğinden artık arama-kurtarma organizasyonlarında yer almaları yasak.
Eğitmen Kutay Özkan’ın aktardığına göre, deprem bölgesine yardıma gidecek eğitimli iki pitbull köpeği, cinslerinden dolayı sınavdan diskalifiye oldular.
Eğitmen Kutay Özkan son olarak şunları aktarıyor:
“Arama-kurtarma için çok daha fazla köpeğe ihtiyacımız var. Şu anda mevcut köpek sayımız belki ancak İzmir’e yetebilir. Biz 'Köpek Bahçesi' eğitim ekibi olarak bu eğitimler için de çalışıyoruz.”
“Tüm hayvanseverler bunu yapabilir, disiplin gerekiyor ancak profesyonel olmak gerekmiyor. Herhangi bir insan, herhangi bir arama-kurtarma derneğine üye olarak köpeğiyle çalışabilir.”
Kaynak: 1
Yorumlar
AH ONLAR BİZİM EN BÜYÜK CAN DOSTLARIMIZ!
ay kurban olurum sayısız insan kurtardılar
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız