Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, görevine vatan aşkı ile başladığında, günümüzde bizler için sıradan bir olay olan "öğle yemeklerini nerede yiyecekleri?" ile ilgili hiç düşünmemişti. İstanbul Lokantası vardı ama kadınların hiç orada yemek yediği görülmemişti. Babasından izin alarak lokantada ilk kadın müşteriler olarak yemeklerini yediler. İlk andan itibaren bu yemek fısıltılara sebep olur. Dedikodular baba Ahmet Ağaoğlu'nun kulağına kadar gider. Kızını daha fazla üzmek istemeyen baba "Bundan sonra öğle yemeğine bana gelin" der.

Atatürk konuyu duyduğu zaman: "Baban haklı" der. Süreyya Ağaoğlu büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Ertesi gün bakanlığın kapısına gelen arabadan Süreyya çağrılır. " Paşa Süreyya'yı yemeğe götürmeye gelmiştir." Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, "Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor" der.

Araba kısa süre sonra İstanbul Lokantası'nın önünde park eder. Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, "Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini yiyecek." der.

Ertesi gün lokantaya giden Süreyya Ağaoğlu, masalarda milletvekili eşlerinin de kendileri gibi yemek yediğini görür. Türkiye'nin ilk kadın avukatı böylece erkeklerle birlikte lokantada yemeğini yer.

Günümüzde çok sıradan karşılanan ancak vaktinde ince ince düşünülerek işlenen tüm her şey için canımız Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK' e saygı, sevgi, minnet ve de özlemle…