İnsanız hepimizin derdi, sıkıntısı var. Hepimiz tüm bu dert, tasa ve sıkıntının içerisinde hayat telaşesinde koşturmaya devam ediyoruz. Bazen yüklerimizden bir nebze olsun kurtulabilmek için birbirimizle dertleşiyoruz, sohbet ediyoruz. Hatta birbirimize akıl danışıyoruz.
Başkasının derdi mevzu bahis olunca hepimiz adeta profesöre, filozofa dönüşüyoruz. Bir akıl vermeler, bir zeki zeki konuşmalar, psikolog gibi yaklaşımlar falan. Değil mi? Görsel ve söz de bu durumu anlatan en güzel örnek olmuş.
*Görsel sahibi instagramda @birakval sahibidir, söz de Stefan Zweig'e ait bir sözdür.
Çok merak ediyorum insan gerçekten kendi derdini çözerken neden tüm bunlardan yoksun oluyor? Neden kendi derdimize geldiğimizde bu zeki konuşmalar, psikolog gibi yaklaşımları yapamıyoruz? Hadi tamam nesnel olamayışımızı anlıyorum da zekamız neden sıfıra iniyor gibi oluyor. Başkasına gelince olan o profesör gibi tavırlar, filozof gibi konuşmalar kendi derdimize gelince puf uçup gidiyor.
Siz de böyle oluyor musunuz? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yorumlar
Ben önce karşımdaki insanın yerine geçer dertlerini öyle anlamaya çalışırım
Empati kurmak önemli
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız