Beklemek her birimizin hayatının bir parçasıdır. Bu parça ise bizler açısından son derece fena olabiliyor. Beklemeyi fenalaştıran şey ise herhangi bir şeye emek verdikten sonra istediğiniz sonuca ulaşıp ulaşamayacağını beklemektir. Örneğin bir işe girmek istiyorsunuz ve o işe girmek için haftalarca çabaladınız, herkesin aklına gelmeyecek yöntemler düşündünüz ve uygulamaya koyabildiniz.
Ama sonucun nasıl olacağınızı görebilmek için beklemek zorundasınız. İşte en fena aşama bu olabiliyor. Beklemek. Sonucu bilmeden, hayal kırıklığına ya da zaman kaybına uğramış olma ihtimalini yaşayarak beklemek. Sonuç kesin değil. Her şeye rağmen, tüm çabalarımıza rağmen kayıp da edebiliriz. Kaybettiğimiz zaman ise tek tesellimiz "en azından denedim" diyebilmek olur. Ama onca çabadan sonra ise kazanmanın da tadı bir ayrı olur.
İşte hayat böyle beklemelerle dolu aslında. Ne yaparsak yapalım aslında bir zar atmaktan öteye geçmiş olmayız. O zar sallanır, bazen haftalarca sallanır ve istediğimiz gibi de çıkmayabilir. Ama çıkarabilir. Hayat bizim kontrolümüzde değil. En azından belli bir güce erişene kadar. O güce erişmeye giden yol ise zar atıp beklediğimiz süreçleri başarı ile almaktan geçiyor.
Yorumlar
Şansa da çok güvenmemek lazım
Şans ne yazık ki kaçamayacağımız bir etken
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız