Fransız Devlet adamı Edouard Herriot’yu, hudutta hükümet adına o zaman Dışişleri Genel Sekreteri olan Numan Menemencioğlu ile Protokol Müdürü Fuad Adüsselam karşılaşmışlardı. İkisinin de kulakları ağır işitiyordu. Herriot, onların rahatsızlığını anlayınca, yüksek sesle konuşmaya başladı. Ve İstanbul’a böylece geldiler…
İstanbul’da Vali Muhittin Üstündağ merhum da aynı dertle huzursuzdu. Herriot, İstanbul Valisi ile bağırarak konuştu.
Ankara garında, misafiri, Cumhurbaşkanı adına Hikmet Bayur karşıladı. Onun da kulaklarının ağır işitmesi, bu sefer Herriot’un hiç garibine gitmedi. Zaten hududumuza girdiğinden beri, talihi böylece gerçekleşmişti.
Başbakan İsmet Paşa’nın şöhretini zaten biliyordu. Avaz avaz konuştu.
Bu alışkanlıkla gittiği Çankaya’da Atatürk’e, yüksek tonla söz açınca, Atatürk, ‘duyabileceğini’ anlattı ve ekledi:
“Bağırmayabilirsiniz Ekselans”
Bu olayı anlatan ve devrimizin aynı zamanda seçkin bir edibi olan Herriot, Atatürk için anılarını anlatırken diyor ki:
“Bir duyan adam ki birçoklarının duymasına ihtiyaç bırakmıyor…”
Kaynak: Niyazi Hikmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s. 188-189
Yorumlar
İlk kez öğrendim, çok güzel bir anıymış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız