Borçları yüzünden evsiz, çaresiz, kimsesiz kalan bir dolandırıcı vardı. Gördüğü her şeyin kendisinin olmasını ister, kimseye fırsat bırakmazdı.  Borçlarını ödeyemediği için  birgün  zindana attılar. Hiç akıllanmıyordu. Oradakileri bile bahanelerle,  oyunlarla dolandırmaya başladı. Yemeklerini yiyor, gelen hediyelerine el koyuyordu. Onların paralarını türlü hile ve oyunlarla ellerinden alıyordu. Herkes  bu durumdan yılmışdı. Kadıya şikayetlerini ilettiler. Ne yaptıysak başa çıkamadık, aman yardım, dediler.  Kadı 'Zindandan çıkarıp getirin o adamı' dedi. Adam 'Beni çıkarırsanız dışarıda  açlıktan ölürüm,  Ben dünya zindanında rahatım Allahım, beni sonsuza kadar burada yaşat' diye yalvarıyordu.  Yaşat ta herkesin azığını, nasibini, imanını dahi çalayım. İnsanları yoksullukla, yoklukla, açlıkla korkutayım. 
    İşte böyle kim seni haktan hakikatten soğutursa şeytan o adamın içindedir. Seni uzun hayellere sürükler. Gez eğlen canım  gününü gün et, istediğin herşeyi satın al, başkalarına yardım etme fakir kalırsın gibi. Aman sakın...
 

    Kadı adama bu halini ispat et o zaman, dedi. Adam 'Zindandakiler şahit ya' diye cevap verdi. Kadı 'Onlar senden kurtulmak için yalan yere konuşmuş olabilirler' deyip bir karara vardı. Görevlileri çağırarak  dedi ki; ' Bu adamı, borçlu ve dolandırıcı olduğunu bağıra bağıra, bütün şehirde sokak sokak gezdirin. Her yere ilan edin. Hiç kimse ona bir kuruş borç vermesin. Kimse ona bir lokma birşey yedirmesin. Acımasın. Eğer gün gelir şikayet eden biri olursa onu değil  şikayet edeni cezalandırırım. Aklınızı başınıza alın, onunla bir yol tutmayın.
    Rabbimiz de bize şeytanın türlü türlü oyunlarını defalarca bildirmiştir. Onunla alışverişe girmeyin diye defalarca uyarmıştır. 
    Dolandırıcıyı bir deveye bindirdiler. Sokak sokak Kadı ne tembih ettiyse bağıra bağıra  dolaştırdılar. Akşam oldu. Deveden indirdiler. Deve sahibi borçlu adama döndü ve 'Bütün gün devemde gezdin, evim uzak, arpadan vazgeçtim biraz saman versen' dedi.  Borçlu dedi ki; 'O kadar bağırdılar. Borçlu ve dolandırıcı olduğumu bütün dünya duydu. Sen yanıbaşımda duymadın mı. '
     Görmek için gözlerimizi ve duymak için kulaklarımızı iyi açalım. En büyük yol gösterici Peygamberimizin yaptıklarını yapmaya  çalışalım. Yoksa daha çok kanarız.