Çok seneler önce yeşilinin yemyeşil ve sularının tatlı mı tatlı olduğu bir yerdeydi 7 yaşındaki Ka. Şehrindeki herkes çok huzurlu ve mutluydu. O akşama kadar....
Güneş batmaya yakın sanki başka parlardı. Kızıllığı yeşille birleşir suyun üzerine çok güzel resimler yapardı. Ama o akşam gökte güneşten başka, küçük bir sürü güneş daha belirdi. Önce ne olduğunu anlayamadı Ka. Yere düşen küçük güneşler derin çukurlar açıyor, suya düşenler ise dev dalgalar oluşturuyordu. Kaçmalı mıyım diye düşündü. Daha önce böyle birşey görmemişti ki. Güneş batmıştı ama her yer gündüz gibiydi. Hava da çok sıcak olmuştu. Hayvanlar durmadan aynı yöne koşuyor, kuşların hiçbiri yere konmuyordu.
Korkmaya başlamıştı. Babasına doğru koşmaya karar vermişti ki bir el onu kavradığı gibi kucağına alarak deniz kenarına doğru koşmaya başladı. Herkes deniz kenarına doğru koşuyordu.
Deniz kenarında tahtadan, çok büyük kayıklar vardı. Ka'yı kucağında taşıyan el şimdi kayığın tam ortasına bırakmıştı onu. Saniyeler içinde kayık doldu. Kürekler çekilmeye başladı. Çok şıkışık... Hareket edemedi. Sürünerek zar zor kenara geldi.
'Biraz önce gündüz gibiydi ama şimdi hiçbir şey görünmüyor. Çok karanlık. Babam nerede? Korkuyorum. Su çok dalgalı ve simsiyah.'
Devam edecek...
Yorumlar
Devamını çok merak ettim
İlginç bir hikaye
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız