İzmir değil Karşıyaka. İster Karşıyaka’da doğun ama kütüğünüz orası olmasın, ister kütüğünüz orası olsun, ister sadece yolunuz düşmüş olsun. Bir kere Karşıyaka’da olunca oralı oluveriyorsunuz. Karşıyaka öyle içine çekiyor insanı.
Bakın bir de lütfen tam 35 değil, 35buçuk! Bu yüzden adı da buçuklu sevda kaldı.
Evet alay konusu oluyoruz. Simit değil de gevrek diyoruz, çamaşır suyu değil de klorak diyoruz, çekirdek değil de çiğdem diyoruz. Bir tek biz farklı şeyler demiyoruz ki ama. Her yörede farklı şeyler söylenebiliyor, siz de en çok biz İzmirlilere yükleniyorsunuz he.
Ayrıca virüs gibiyizdir. Hemen birbirimizi bulabiliriz. Zaten nerede görseniz Karşıyakalıyı tanırsınız. Samimi tavrından, yardımsever oluşundan, deplasman sevdasından, yeşil ve kırmızıya olan tutkusundan tanırsınız. Buna bile gerek yok mutlaka sağında, solunda bir yerinde Karşıyaka amblemi görürsünüz. Hepimizin atkısı, beresi, anahtarlığı, kupası bir şeyleri vardır mutlaka. Karşıyakalıyız diye de göğsümüzü gere gere gezmeyi severiz.
Bizim buçuklu sevdamız başkadır. Bir Karşıyaka SK marşı durumu en iyi şekilde özetliyor bakın:
“Karşıyakalı doğulur, Karşıyakalı olunur; Karşıyaka aşk, bir kara sevda; Karşıyaka bir tutkudur.”
Şimdi bunu size anlatsam anlarsınız, sırf bu yüzden anlatmam :) Editörün ne kadar Karşıyakalı oluşu lütfen sorgulanmasın.
Marş Kaynak: http://ogecebusene-2012.blogspot.com/p/marslar.html
Yorumlar
Karşıyakalı olmak bir ayrıcalıktır
KAF KAF KAF SİN SİN SİN KAFSİN KAFSİN KAF!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız