Çelişkiler Hakikate Yaklaşmamıza Yardımcı Olur

Bir şeyin gerçek olup olmadığını anlamanın en iyi yolu beş duy organımızda, onu algılayıp algılamadığımızla ilgili olarak ölçülebilir. Bir şeyi görüyorsak, duyuyorsak, hissediyorsak, kokusunu alıyorsak, tanabiliyorsak, burada o şeyin gerçekliğinden söz edebiliriz. Ancak biz bunların hiçbirini yapamıyorsak, o zaman bir şeyin gerçekliğinden nasıl söz edebiliriz? İşte burada karşımıza çıkan şey, akıl yürüterek bir şeyin gerçek olup olmadığını anlamaya çalışmak olacaktır.

Örneğin siz bir konuda akıl yürütmeye çalıştığınız zaman sadece akılı kullanarak bir şeyin olup olmadığını çelişkiler yoluyla anlarsınız. Çok basit bir çelişki örneği vermek gerekirse, örneğin ben hem bir yerde oturup hem de ayakta duruyor olamam. Bir yerde oturuyor olma durumum varsa, ayakta olma durumum olamaz. Bu sebepten dolayı ya oturuyorumdur ya da ayakta duruyorumdur.

İkisinin birden aynı anda olamayacağını bilmek, çelişkilerle akıl yürüterek bir şeyin var olup olmayacağını anlamak demektir. Veyahut da ben, diyelim ki bir yandan son derece duygusal birisi olup diğer yandan son derece akıllı, mantıklı birisi olamayabilirim. İkisi birbirine zıt kavramlardır. Birisi mutlaka ağır basacaktır. İşte burada gördüğümüz gibi çelişkiler bizim herhangi bir konuda gerçeğe yaklaşmamıza yardımcı olacaktır.