Bir çiftçinin başına gelen tuhaf olaylara kaldığımız yerden devam ediyoruz. En son kaldığımız yerde çiftçinin çiftliğine radyasyon korumalı giysileri olan ekipler gelmişti ve siyah takım elbiseli adamlar bizim çiftçiyi alıp konuşmak için başka bir yere götürüyorlardı.

Çiftçi siyah bir araca bindirildi ve başına bir darbe alıp bayıldı. Sonrasında araç harekete geçti. Yaklaşık iki saatlik bir yolculuktan sonra çiftçi uyandırıldı ve kendisini karanlık gri bir sorgu odasında siyah takım elbiseli adamlarla birlikte buldu. Çiftçi neler olduğunu anlamak için siyah takım elbiseli adamlara bir sürü sorular sormaya başladı ama hiçbir sorusuna yanıt alamadı.

Takım elbiseli adamlardan bir tanesi en sonunda bizim çiftçi ile konuşmaya başladı. Bu adam çiftçiye kendisinin güvenliği için alıkoyulduğunu söyledi. Sonra da bizim çiftçiye neler yaşadığını sordu.

Çiftçi gördüğü bütün tuhaflıkları anlatmaya başladı. Sıra gördüğü tuhaf parlak şeye geldiğinde birden takım elbiseliler bizim çiftçinin sözünü kestiler, ayağa kalktılar ve bizim çiftçiye bakmaya başladılar. Takım elbiselilerin birdenbire gözleri ve ağızları parlamaya başladı ve tuhaf sesler çıkarmaya başladılar. Bu parlaklık adamın çiftliğinde gördüğü parlaklıkla aynısıydı. Bizim çiftçi yine kendisinden geçti.

Uyandığında kendisinin çiftliğinin ortasında buldu. Üzerinde giysileri yoktu ve kafasında korkunç bir ağrı hissediyordu. Radyasyon giysili ekipler de orada değildi. Bizim çiftçi iyice korkmaya başlamıştı. Bu korkuyla evine koşan çiftçi üzerine bir şeyler giyindikten sonra biraz sakinleşti, elini kafasına götürdü ve hızla aynanın önüne koştu. Çiftçi aynanın karşısında gördüğü manzara karşısında şok olmuştu. Devam edecek…