Günlerdir televizyonda ve sosyal medyada, depremden etkilenen bölgelerde neredeyse tüm binaların yıkıldığını görüyoruz. En son Hatay’da yaşanan ve çevre illeri de etkileyen depremler ise sağlam görünen binaları da yıktı. Bu da yeni arama kurtarma çalışmaları ve ardından kaldırılacak yeni enkazlar anlamına geliyordu.

Resmî Gazete ’de yayımlanan hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarıyla ilgili yönetmeliğe göre afet sonrası ortaya çıkan molozların, belediyeler tarafından önceden belirlenen ‘moloz döküm alanlarına’ boşaltılması gerekiyor. 

Ancak biliyorsunuz ki bina enkazları asbest gibi zararlı maddeler içerebiliyor. Bu sebeple yönetmelikte de yer aldığı üzere; molozların, çevreye zarar vermeyecek şekilde boşaltılması ve işlenmesi gerekiyor. Toplanan molozlar daha sonra geri dönüştürülebiliyor, geçici olarak bekletilebiliyor veya bertaraf ediliyor.  

Enkazlardan çıkan değerli eşyalar için ise ayrı prosedürler uygulanıyor.  Deprem bölgesinde yaşayan insanların çoğu; evlerini, arabalarını, değerli eşyalarını kaybetti. Daha da önemlisi canlarımızı kaybettik. Bu sebeple eminiz ki hiç kimsenin aklına ilk gelen şey ‘değerli eşyaları’ değildi.

Her şeyini geride bırakan insanların değerli eşyaları, arama kurtarma çalışmaları sırasında ekipler tarafından bulunabiliyor. Elbette bulunan bu eşyalar Emniyet Genel Müdürlüğü'ne teslim edilerek tutanak tutuluyor ve depolarda muhafaza ediliyor.

Değerli bir eşyanızı kaybettiyseniz Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurarak eşyalarınızın bulunup bulunmadığını öğrenebilirsiniz. Ancak kayıp eşyanın size ait olduğunu kanıtlamanız gerekiyor.

Enkazdan çıkan değerli eşya, para ve dövizlerinizi 1 yıl içinde Emniyet Genel Müdürlüğü'nden teslim alabilirsiniz. Ancak 1 yıl içinde alınmayan, sahipsiz eşyalar bu sürenin sonunda devlet hazinesine aktarılacak.

 

Kaynak: 1