Bir farecik yolda gördüğü devenin yularına tuttu ve sanki kendi götürüyormuşçasına kurula kurula yola devam etti. Deve alçakgönüllüydü, sesini çakarmadı. Ama farenin bir yandan da 'ben ne kadar güçlüyüm böyle' dediğini işitince 'şimdi gösteririm sana ' diye içinden geçirdi.
Epey yol aldılar. Bir nehir kıyısına geldiler. Çok derindi. Fare donup kaldı.
Deve ' Ey güçlü fare, dağlarda, ovalarda beni çekip götürürken neden şindi duraksadın. Haydi gir suya'
Fare 'Bu su çok derin. Boğulurum'
Deve 'Dur bakayım ne kadar derin. Bak sadece dizim kadar'
Fare' Sana sinek, bize fil. Benim boyumu aşar'
Deve 'Öyleyse bir daha boyunu aşan işlere kalkışma. Kendi cinsinle yarış. Deve ile işin olmaz senin'
Fare' Aman affet. Beni bu sudan geçir lütfen'
Deve 'Haydi atla hörgücüme. Senin gibi yüz taneyi de karşıya geçirebilirim'
Sonuç; Kaptan değilsen geminin dümenine geçme. Tüccar değilsen dükkan açma.
Madem ki alim değilsin, ilim için yola koyul. Geç kalma.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız