Nisan 19, 2025

Esperanto ve Başaramadıkları

Her şeyden önce dil, insanla­ra bakış açımızı şekillendi­riyor. En son İngilizce ko­nuşan turistlere rastladığınız zamanı hatırlayın, Sultanahmet'te ya da Ortaköy'de karşılaştığınız bu insan­ları tanımadığınız halde, İngilizce hak­kındaki görüşlerinizi göz önüne ala­rak, kişilikleri hakkında bir şeyler dü­şündünüz değil mi? Aynı şekilde, Rus ya da Japon turistler hakkındaki gö­rüşleriniz de bilinçaltımızdaki kültürel stereotipler doğrultusunda oluşuyor...

Esperanto ve Başaramadıkları

İşin gerçeğine bakılacak olursa, si­zin kafanızda yarattığınız tiplerle, karşınızdaki turistlerin karakterleri arasında bir bağlantı yok. İngilizce konuşan turistler İngiliz de olabilir, Güney Afrikalı da... Rusça konuşan­lar, tutucu Litvanyalılar olabilir. Ja­ponca konuşanlar ise, Tokyo'dan ge­len uzak akrabalarıyla konuşan ikinci nesil Şilililer olabilirler.

Esperanto ve Başaramadıkları

Bununla birlikte, çoğu dilbilimci­ye göre konuştuğumuz dil, hakkımız­da özel anlamlar yansıtıyor. Belli kelimelerin, deyimlerin ve gramer yapılarının varlığı, o dili konuşanla­rın dünya görüşünü etkiliyor ve yaşa­ma bakış açılanın ona göre renklen­diriyor. Her dilin bir kişiliği var, Al­manların "sprachgefühl" (dil duygu­su) adını verdiği bu durum, dilin konuşan kişiyi belli bir düşünce tarzıyla sınırlaması olarak tanımlanıyor. Bu dil okuluna göre, Fransızlar'ı Finli­lerden, Ruslar'ı da Romenler'den ayı­ran genler veya kültür değil, bu dil duygusu...

Esperanto ve Başaramadıkları

Peki bu dil duygusu iyi bir şey mi? Hepimiz aynı dili konuşuyor olsay­dık, dünya daha iyi bir hal mi alacak­tı? Belki de evet... Çünkü çeşitli çağ­larda insanların aynı dili konuşmala­rının güçlerini arttıracağından söze­den hikayeler bulunuyor. Sömürgeci­liğin hâkim olduğu yüzyıllarda, yüz­lerce Avrupalı misyoner ve sömürge yöneticisi, Üçüncü Dünya insanlarını dillerini bırakmaya zorladılar. Dünya dillerini bu şekilde tekelleştirme ça­bası bugün de sürüyor. Bazı ülkeler ­pek çok yerel dilin bulunduğu Hindistan gibi- ortak bir dilin ilerleyebil­me, dünyaya ayak uydurabilme için şart olduğunu düşünüyor...

Yorumlar

  • Keşke başarabilseymiş

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Casimir Etkisi

Casimir Etkisi

Çin Tıbbı ve Nabız

Çin Tıbbı ve Nabız

Doğu Tıbbı: Çin

Doğu Tıbbı: Çin

Çin Tıbbı

Çin Tıbbı

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Negatif Kültür

probiyotik

Casimir Etkisi

bubble30
Nielawore

STAR REMNANT OF UNKNOWN ORIGIN

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun