İnsanlık her zaman için bir değişim ve gelişim süreci içinde olmuştur. Ancak bu gelişim ve değişim süreci hiçbir zaman ne yazık ki huzurlu bir süreç olmamıştır. İnsanlığın en çok gelişim gösterdiği zamanlara bakarsak bu zamanların ya uluslararası rekabetin yüksek olduğu ya da uluslararası savaşların olduğu dönemler olduğunu görebiliriz. Örneğin İkinci Dünya Savaşı. İkinci Dünya Savaşı insanlığın teknolojik olarak en fazla gelişim gösterdiği zamanlardan birisi olmuştur.
Sadece altı yıllık bir savaş sürecinde insanlık jet motorunu, nükleer enerjiyi ve uzaya fırlatılacak roketlerin ilk aşamalarını icat etmeyi başarmıştır. Ama tüm bu devrimsel gelişimler bilinen insanlık tarihinin en feci savaşında görülmüştür. Bu örnek uluslararası savaşa verilebilecek bir örnekti. Uluslararası rekabete bir örnek verebilirsek insanlığın 1500'lü yıllardan itibaren hız kazanan coğrafi keşiflerine örnek verebiliriz. İspanya ve Portekiz ile başlayan coğrafi keşiflere 1500'lü yıllardan itibaren İngiltere, Fransa, Hollanda ve Danimarka'nın da katılmasıyla Avrupa ülkeleri arasında büyük bir rekabet başladı ve bu rekabet en sonunda neredeyse tüm dünyanın Avrupa medeniyeti tarafından sömürüldüğü bir dünya düzeninin kurulmasına yol açtı.
Avrupa medeniyetleri tüm dünyayı haritalandırdı ve sömürgeciliğin getirdiği acı ve soygunun yanında kendi medeniyetlerini de götürdü. Etik açıdan sömürgecilik bir faciaydı ama gelişim açısından bakıldığında olağanüstü bir olaydı. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı gibi. Görüldüğü gibi gelişim ne yazık ki içinde huzur barındırmayan bir süreçtir.
Yorumlar
Gelişmek her zaman için huzursuz ortamlarda yaşanmıştır
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız