Dalgalar arasında yol alan bir gemide yoksul bir derviş vardı. Er kişiydi. Allahın sevdiği kullarındandı ki onlar ilk bakışta bilinemezler.Gemideki bir yolcunun bir kese altını kayboldu. Herkesi aradılar, bulamadılar. Birisi o sırada uyuyan dervişi gösrerip onu da arayın dedi. Zorla uyandırıp herkesi aradık seni de arayacağız, kurtulamazsın, dediler.
Derviş öyle üzüldü ki Allaha dua edip 'Ya Rab, bu kulunu töhmet altında bırakıyorlar, yetiş' diye yalvardı. Birdenbire geminin etrafında denizin her tarafından yüzlerce balık başını gösterdi. Herbirinin ağzında bir inci parlıyordu. Derviş birkaç iri inciyi gemiye atıp baş tarafa geçti . O geminin önünde havada gidiyor gemi de onu izliyordu.
Gemidekiler şaşkın sordular ' 'Ey derviş bu üstünlüğü nasıl kazandın.' Derviş dedi ki 'Yoksulu hiç küçümsemedim. Onlar için kötü zanna kapılmadım. Onlar yoksulluğu Hak yolda isteyerek seçmişlerdir. Onlar dünyayı değil, Hakkı seçtikleri için yoksuldurlar.'
Başkalarını iyice araştırmadan küçümsemek ve zanna kapılarak hareket etmek doğru değildir. Belki de Allahın sevdiği bir kuludur.
Yorumlar
Zannetme, farz etme.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız