Dayanışma denilen kavramın temelinde ortak bir amaç, ortak düşmanlar veyahut da artan güvenlik algısı vardır. İnsanların dayanışması veya bir arada durması genellikle kolay bir şey değildir. Çünkü bir arada duran insanlar birbirlerinin konfor alanlarını yok ederler. Hem özgürlüklerini kısıtlarlar hem de birbirlerinin sevmediği yönlerinde birbirlerini katlanmak mecburiyetinde bırakırlar. İşte bu yüzden insanları bir arada tutan şeyler genellikle ortak tehdit, ortak çıkar veyahut da güvenlik algısıdır.
Güvenlik algısı konusu ise bireylerin ortak bir şekilde güvenliklerinin azaldığı anlamına gelecektir. Örneğin şehir ortamında veya güvenli bir ortamda asla bir arada durmayacak bireyler varsayalım ki o şehirden uzaklaşsınlar ve bir kamp alanına, şehir dışına gitsinler. Burada kamp alanında hiçbirisi nasıl hayatta kalacağını bilmiyorsa, tek başına ne yapacağını bilmiyorsa ve şehirden de uzaktalarsa hayatta kalmak adına bir arada durmaya başlarlar.
Çünkü yalnız kalıp doğanın içinde yok olmaktan korkarlar. Bilmeyen bir ortamda güvenlik algısı da had safhaya çıkar. Yiyecek yok, su yok. Barınak yok, güvenlik yok. İşte tüm bu yokluklar insanları toplu bir şekilde yaşamak üzere bir araya sürükler. Güvenlik algısı insanların toplumlaşmasının en önemli sebeplerinden birisidir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız