Birisi güzel koku satanların dükkanının önüne gelince düşüp bayıldı. Etraftakiler başına toplandılar. Birisi nabzına bakıyor, diğeri yüzüne gülsuyu döküyor, öbürü tütsü koklatıyor, beriki yakasını gevşetiyordu. Ne yaptılarsa ayıltamadılar. Kimse neden bayıldığını anlamamıştı. Akrabalarını arayıp buldular. Akıllı bir kardeşi vardı. Koşarak geldi. Tahmin ettiği için yanında biraz köpek pisliği getirmişti. Diyordi ki, nedenini bilmek tedavinin anahtarıdır, gerisi kolaydır. Etraftakileri uzaklaştırdı ve belli etmeden yanında getirdiği köpek pisliğini abisine koklattı. Abisi hemen ayıldı, kendine geldi. Oradan uzaklaştılar. Herkes bu bir sihir galiba, diyordu. Kimse nasıl olduğunu anlayamamıştı.
Adam debbağdı. Yani deri tabakhanesinde İşi gereği köpek pisliği ile kötü kokular arasında çalışıyordu bütün gün. Güzel koku satan dükkandan geçerken alışkın olmadığı güzel kokular onu bayıltmıştı. Bir de ayıltmak isterken gülsuyu serpilince hiç ayılamaz olmuştu.
Kötüye söylenen güzel söz alışkın olmadığı için onun daha da sapmasına sebep olabilir.
İyiye iyilik her kişinin,
İyiye kötülük şer kişinin,
Kötüye iyilik er kişinin işidir. (Bu söz muhtemelen Şeyh Edebali' ye ait)
Yorumlar
Başka bir kaynakta, yazının sonundaki sözün Kuşadalı İbrahim Efendi'ye ait olduğu belirtiliyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız