İnsanların hâlâ mevsimlerin yavaş seyrini fark edebileceği, hakiki ürünlerin tadına varabildiği ve kendine özgü gelenekleri olan yerler...” İtalya’dan çıkan Yavaş Şehir (Citta Slow) Hareketi dünyanın birçok ülkesine yayıldı. Bu kentler geleneksel yaşama yöneliyor ve birden fazla şey olmaya çalışmaktansa tek bir şey oluyorlar: Yavaş Şehir. Şehir merkezlerinde araba kullanılmıyor, fastfood zincirleri bu kentlere giremiyor, yerel ürünler destekleniyor. Aklınıza İstanbul’u yavaşlatmak gelmesin, bu mümkün değil, hem zaten ancak 50 bin nüfusun altındaki şehirler bu birliğe katılabiliyor. Tüm yavaş şehirler salyangoz sembollü Cittaslow logosunu taşıyor.
Citta Slow İtalyanca- İngilizce karışık yavaş şehir demek. Uluslararası bir şehirler ağının adı. Bir “Yavaş Şehir” olmak, yaşam kalitesini arttırmak için çalışmak ve bunu birilerine ispatlamakla mümkün. Tıpkı Avrupa Birliği’ne üye olur gibi belli kriterleri yerine getirmek gerekiyor. Aman, Türkiye’nin Avrupa Birliği macerası gibi olur, demeyin. Sevimli İtalyan filminin çekildiği kasabaları düşünün, Türkiye’de de bunlardan yok mu?
Citta Slow aslında bir düşünme yöntemi. Yaşadığınız kenti, orada yaşayan veya ziyarete gelen insanları önemsemek, çevreyi korumak, yerel ürünleri öne çıkarmak, tüm şehirlerin aynılaşmasına karşı çıkmak ve bir şehri özgünlüğü desteklemek demek. Öte yandan bir tür butik turizm kentleri yaratmak bu. Çünkü tüm yavaş şehirlere turistler çok ilgi gösteriyor.
Avrupa’nın bunu yapmak için bizden daha fazla sebebi var, çünkü bazı uluslararası mağaza zincirleri her kasabaya kadar girmiş durumda. Bu, ekonomik yönden iyi bir gelişme gibi görülse de Citta Slow hareketi tam tersini düşünüyor: Yerel mağaza ve yerel ürün daha iyidir! Citta Slow Hareketinin Türkiye’de de yakından bilinen Slow Food (yavaş yemek) hareketiyle yakın ilişkisi var.
Yorumlar
Doğayla da iç içe
Yavaş bir şehir huzur dolu olabilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız