Birine hayır dedikten sonra kendinizi neden suçlu hissettiğinizi hiç merak ettiniz mi? Bunun nedeni kötü bir insan olmanız değildir.
Bunun nedeni, talepte bulunan kişiye karşı yanlış bir şey yapmış olmanız veya onun hakkını ihlal etmiş olmanız değildir.
Bunun nedeni, ömür boyu telkin yoluyla zihnimize yerleşmiş, öğrenilmiş bir reaksiyondur.
Çocukluğunuzdaki günleri düşünün. Hayır demenin ne kadar kolay olduğunu hatırlıyor musunuz? Başkalarının duyguları hakkında endişelenmezdiniz. Görgü kurallarıyla da ilgilenmezdiniz. Bir şeyi yapmak istemediğinizde bunu söylerdiniz. Ve lafı dolandırmaz ya da bahaneler bulmak için çabalamazdınız. Basit ve açık bir şekilde ‘hayır’ diye cevap verirdiniz.
Zamanı birkaç yıl ileri saralım. İlkokuldasınız ve yetkili kişilerin (öğretmen, anne, baba vb.) sizin hayır dediğinizi duymaktan hoşlanmadığını keşfettiniz. Ve bu yönde geri bildirimler almaya başladınız. Böylece size karşı ciddi anlamda bir telkin dönemi başladı.
Biraz daha ilerleyelim. Bu defa lise yıllarınıza gidin. Yıllar içinde hayır demenin bir sonucu olarak o kadar çok olumsuz geri bildirim aldınız ki şimdi hayır demeden önce tereddüt ediyorsunuz. İnsanları gücendirmekten veya kızdırmaktan korktuğunuz için istekleri geri çevirme kararlarınızı tekrar gözden geçiriyorsunuz. Ve çoğu zaman, sırf bu sonuçtan kaçınmak için onlara evet diyorsunuz.
Zaman daha da ilerledi. Artık kariyerinize odaklanmış durumdasınız. Bu noktada bencillik, cimrilik ve yardım etme isteksizliğiniz konusunda bir ömür boyu sizi uyaran geri bildirimlere katlandınız. Size yardım taleplerini geri çevirmenin kabalık ve saygısızlık olduğu söylendi defalarca. Uzun süre devam eden bu geri bildirimler ‘hayır’ demenin şüphe duyulması gereken bir tepki olduğunu düşünmenize yol açtı.
Bu yüzden pek çoğumuzun yetişkinlik dönemine girerken başkalarına hayır demenin bizi kötü insanlar yapacağı inancına sahip olması şaşırtıcı değil.
Aslında içinde bulunduğumuz koşullara bağlı olarak hayır demek, evet demekten daha uygun olabilir.
Örneğin, bir arkadaşınızla öğle yemeği yemeyi planladığınızı varsayalım. Bir iş arkadaşınız ofisinize uğruyor ve ona bir projede yardım etmenizi istiyor. Sorun şu ki ona yardım etmek için öğle yemeği randevunuzu iptal etmeniz veya en azından ertelemeniz gerekecektir.
Bu senaryoda iş arkadaşınızı geri çevirmeniz sizi kötü bir insan yapmaz. Aslında daha önceki bir sözü yerine getirmenizi sağlayacağı için uygun olan tavır, ona hayır demenizdir.
İnsanlar, onlara yardım etmeyi reddetmeniz nedeniyle zaman zaman hayal kırıklığına uğrayacak, hatta size kızacak mıdır? Evet, elbette. Ama unutmayın, başkalarının tepkilerini kontrol edemezsiniz. Bu yüzden onların vereceği tepkinin sorumluluğu size ait değildir.
Makul olarak yapmanız gereken tek şey, onlara sükunet ve samimiyetle hayır demektir.
Unutmayın, istekte bulunan kişiyi yatıştırmak sizin işiniz değildir. Ayrıca onun önceliklerini sizinkinden önde tutmayı reddetmek sizi kötü bir insan yapmaz. Bu, birbirleriyle çakışan çıkarlar ve yükümlülükler konusunda sizi bilinçlendirir ve sınırlı olan zamanınız göz önüne alındığında, bu istekleri mantıklı bir şekilde yönetmeye teşvik eder.
Kaynak: Damon Zahariades, Hayır Deme Sanatı, s. 119-121
Yorumlar
Hayır demeyi öğrenelim!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız