Hz Musa döneminde bir çiftlik sahibi hayvanların dilini öğrenmek istedi. Bunun için de Hz Musa' dan yardım diledi. Sadece kümes hayvanlarının ve bekçi köpeğinin dilini öğrenmesine izin verildi.
Sabah adam heyecanla kapı önüne çıktı. Hayvanları dinlemeye koyuldu. Kahvaltıda artan biraz ekmek hizmetli tarafından bahçeye yere atılmıştı. Horoz hemen kapıverdi. Ekmeğe hamle yapan köpek horoza, ne yaptın sen buğday tanesi de yiyebilirdin ama benim bu ekmekten başka yemim yokki, demişti. Horoz dedi k; üzülme yarın ev sahibinin atı sakatlanacak ev sahibi atı vuracak. Sana ordan güzel bir pay çıkar.

 Ev sahibi heyecan içinde  ertesi gününü bekledi. Gerçekten de atı sakatlandı ama hemencecik satıp zarardan kurtuldu. Zararı başkalarına yüklediğini düşünüyordu. Köpek hayal kırıklığına uğradı. Horoz, üzülme yarın katırı da sakatlanacak, kesilince ondan yersin, dedi. Bunu duyan ev sahibi katırı da beklemeden hemen sattı. Köpek artık horozu  yalancılar beyi diye çağırıyordu. Merak etme yarın kölesi ölecek, akraba yoksullara ekmek dağıtılacak, dedi. Ev sahibi bunu duyunca neşe içinde köleyi de satıverdi. Köpek horoza sen yalandan başka bir söz bilmez misin diye çıkıştı. Horoz asla biz yalan söylemeyiz. Bilirsin ki vakitsiz, zamansız ötersek sonumuzu ne olur. 
Bekle bak, yarın ev sahibi ölecek. Mirasına konanalar inek kesip dağıtacaklar. 
 

Ev sahibinin rengi attı.  Aslında atının, katırının, kölesinin ölümü kendisinin başına gelecek belayı defedecekti.Tam tersine malını çoğalttıkça çoğalttı. Kar  zannetmişti. 
Hemen Hz. Musaya koştu. Feryadıma yetiş, dedi. Hz. Musa,  ben sana gelecek kazayı kaderi önceden gördüm de sana dil öğrenmede bu kadar hevesli olma dedim. Akıllılar sonu önden görürler. Ölümüne engel olamam. Çıkan oku geri çeviremem ama imanla ölmen için dua edeceğim, dedi. Adam zamanının peygamberini yoldaş edinmişti, ondan dua istemişti, bu yüzden imanıyla öldü.  
Başımıza gelenler aslında daha büyük felekatlerin önleyicisi olabilir. Sabretmek en güzel yoldur. Bizi aşan isteklerde bulunmak  ziyan getirir.