Bir zamanlar çok cömert bir şeyh vardı. Zengin değildi ama elinde avcunda ne varsa fakirlere dağıtır, hiç bir şeyi yoksa da borç alıp verirdi. Olmadı, gelen armağanlardan dağıtırdı. Gün geldi borçları dağ oldu. Alacaklıları kapısına dayandı. Her seferinde bir şekilde gönüllerini yapıp gönderdi. Bu durumdan hiç keder de duymazdı. Çünkü çoğu kimse verdikçe eksilir sanır ama işin aslı öyle değildir.
Günler böylece geçerken bir gün aynaya bakan şeyh kendi kendine işte göç vakti yaklaştı dedi. Kısa bir zaman sonra hastalandı. Alacaklılar yanında toplanmıştı. Hepsinin aklında aynı düşünce vardı.'Ya verdiklerimizi geri alamazsak ' . Yatak döşek yatan şeyhin yanında umutsuzca bekleşirlerken dışardan 'helvaaaaa, sıcak helvalarım var, yok mu alaaan.' diye bağıran helvacı çocuğun sesi duyuldu. Şeyh birden doğruldu ve hizmetlisine 'Alın bütün helvalarını çocuğun' dedi. Hizmetli helvaları çocuktan alıp, beklemesini, hepsine yarım dinar vereceğini söyledi.
Şeyh alacaklılara 'Haydi afiyetle yiyin, helvalar benim ikramımdır' dedi. Hepsi bir güzel şapır şupur helvaları yuttular. Bekleyip parasını alamayan çocuk şeyhin yanına geldi.'Nerde param' diye sordu. Şeyh 'Evlat, benim hiç param yok ve birazdan öleceğim' . Aldatıldığını düşünen çocuk elindeki boş helva kabını yere fırlatıp avazı çıktığı kadar bağırıp ağlamaya başladı. Feryat figan bağıra bağıra ağlıyordu. Bir yandan da 'Ustam beni öldürecek ' diyordu. Ama şeyh hiç aldırmıyormuş gibi bir yüz ifadesi ile çoktan kendi iç dünyasına dalmıştı.
Çocuk hiç durmadan namaz vaktine kadar ağladı. Susturamadılar. Bir süre sonra kapı çaldı ve uzaklardan gelen zengin bir hayırsever içi para dolu bir kap bıraktı. Paraları alacaklılara dağıttılar ve çocuğun yarım dinarını da verdiler. İlginç olan şuydu ki kabın bir tarafında alacaklılara olan toplam borç, diğer tarafında da sadece yarım dinar vardı. Bu nasıl olur diye şaşkınlıkla ve pişmanlıkla şeyhe sordular. Şeyh dedi ki' Rabbime dua ettim, helvacı çocuğu ağlattım, rahmet denizini taşırdım, dileklerinize kavuştunuz. Hem de ölmeden önce hepinize helvamı yedirmiş oldum.'
Sonuç; Dileklerini, isteklerini hiç bıkıp usanmadan, yalvara yakara sadece Allahtan iste. İçindeki helvacı çocuğu hatırla.
Yorumlar
Gerçekten çok güzeldi. Ellerinize sağlık :)
İçimdeki helvacıyı bulacağım:)
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız