30 Ağustos Zafer Bayramı sebebiyle hepimizin babası ve de iyi ki ’si Mustafa Kemal Atatürk’ten söz etmek isteriz.

Tarihler 1921’i gösterdiğinde; Kurtuluş Savaşı devam ederken çözülmesi gereken en önemli konu çocuklardı Atatürk için. O yıllarda teşkilatlandı Çocuk Esirgeme Kurumu.

Tarihler 1926’yı gösterdiğinde; Yetim ve öksüzlerin devlet güvencesine alınması son derece elzemdi. Aylıklarının belirlenmesi için "Emlak ve Eytam (yetimler) Bankası" kuruldu.

Ülkü...

9 aylıkken birlikte yaşamaya başlayan Baba kız O ölene kadar hiç ayrılmamıştır. Ülkü protokol sırasının hep en önünde yer almış, onunla denize girmiş, oyunlar oynamış, yurt gezilerine çıkmıştır.

Afet İnan...

İsviçre'de eğitim alması için gönderdiği kızına "Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum, ülkeye alevler olarak dönmelisiniz" diyecektir.

Sabiha Gökçen...

Soyadını verdiği Sabiha, O'nun hamiliğinde eğitimini ülkesinde tamamlar. Havacılık alanında yüksek öğrenim için yurt dışına gönderilir. Sabiha artık dünyanın İLK kadın savaş pilotudur.

Sığırtmaç Mustafa...

Yalova'daki yurt gezisinde karşılaştığında Mustafa belli ki hastadır. Karşısında kimin olduğunu bilmeden onurlu cevaplar veren Mustafa tedavi görmesi için himayesine alınır. Ordumuzun  şerefli bir subayının hikayesi bu karşılaşma ile başlar.

Abdürrahim Tuncak...

Osmanlı-Rus Savaşı'nda ailesini kaybeden Abdürrahim'in kaderi onunla karşılaştığı gün tamamen değişir. Zübeyde Ana'nın yanında büyüyen Abdürrahim öğrenimini yurt dışında tamamlamıştır.

Kayıtlara geçen isimlerle değil, o hepimizin, tüm ülke çocuklarının HALA ve de DAİMA BABASI…

”Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk pırıltısısınız! Memleketin asıl aydınlığı sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz”

diye seslenen bir BABAnız varsa;

GAM yoktur...

Sevgi, saygı, minnet ve de özlemle…