Kasım 24, 2024

Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

Güzel zengin TÜRKÇEMİZİ her geçen gün biraz daha fakirleştiriyoruz. Yaklaşık 617.000 kelime içeriği olan dilimizi günlük konuşmalarda  200 kelimeye indirmeyi başarmışız(!). Hele deyimlerimiz* neredeyse tamamen unutuldu. 
Biraz hatırlayalım mı? Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

*DEYİM: Gerçek anlamından  ayrı ve dikkat  çekici başka bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözlerdir.

Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

Ağzından Baklayı Çıkarmak
Zamanın birinde çok küfürbaz bir adam varmış. Etrafındakiler 'Elamân' diyerek sızlanmışlar. Kendisi de bakmış yanında kimse kalmıyor, bu kötü huyundan vazgeçmek için, özü sözü doğru, kendisini  geri çevirmeyecek birisi olan tekkenin şeyhine başvurmuş.
Şeyh adamın samimiyetine inanmış ve demiş ki;  'Tamam sana yardım edeceğim. Al şu bakla tanelerini. Birini dilinin altına koy, diğerlerini cebine. Eğer küfür etmek gelirse aklına, hemen bakla tanesini dilinin ucuna getir ve küfretme'. Adam tamam demiş, denileni yapmaya niyetlenmiş. 
 

Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

Gel zaman, git zaman bu baklalar bir hayli işe yaramış. Adam artık küfretmiyormuş. Şeyh ile beraber bir gün kasabanın dar sokaklarından birinden geçerken küçük bir evin penceresinden minik bir kız seslenmiş:
'Biraz bekler misiniz?'
Tamam demiş Şeyh. Yanındaki küfürbaz adamla beraber beklemeye başlamışlar. Beklemişler, beklemişler... Minik kız tekrar seslenmiş.  'Lütfen biraz daha bekler misiniz?'
Tamam demişler, beklemişler. Aradan epey zaman geçince, şeyh huzursuzlanmış. Biraz da öfkelenerek: 'Neden bekletiyorsun bizi böyle?' diye sormuş. Minik kız cevap vermiş:

Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

'Annem demişti ki; yoldan geçen bir kavuklunun kavuğuna uzun uzun bakarsak eğer, besili, tepeli, güzel horoz ve tavuklarımız olurmuş. Biz de uzun uzun kavuğunuzu seyrettik, artık gidebilirsiniz.'
Şeyh sinirlenerek küfürbaz adama dönmüş ve 'Çıkart ağzındaki baklayı' deyivermiş.
 

Her deyimin bir hikayesi vardır elbet.

Bu deyimimiz konunun aslının, kem küm etmeden, ayrıntılarıyla anlatılması, açıklanması istenildiğinde kullanılmaktadır.

Bir de 'Ağzında bakla ıslanmaz' olanlar var. Sakın onlardan olmayalım. Yani verilen sırları hemen gidip başkalarına anlatanlardan...

Yorumlar

  • İlk kez öğrendim gerçekten şaşırıtıcı

  • Bu hikayelere bayılıyorum, elinize sağlık. Çok güzel bir içerik

  • Hikayesi çok ilginçmiş

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Akdağ Milli Parkı – Afyonkarahisar, Denizli
Abant Gölü Milli Parkı – Bolu
Derebucak Çamlık Mağaraları Milli Parkı – Konya
Sarıçalı Dağı Milli Parkı – Ankara

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Uzun Çocukluk

probiyotik

İdam Cezasının Tarihsel Uygulanışı

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun