Yaşadığımız dönem son derece barışçıl bir dönem olabilir. Ya da savaşa doğru giden bir dönem de olabilir. Ya da yeni devrimlere açık bir dönem de olabilir. Durum bu şekilde olduğunda aslında her dönemin kendine özgü aktörler yarattığını görürüz. Örneğin 1970'li ve 1980'li yıllar dünyada bilgisayar teknolojilerinin sıçrama yapmaya başlayacağı dönemdi.

Bu sebeple o dönemler Bill Gates ya da Steve Jobs gibi aktörleri ortaya çıkararak kendi aktörlerini meydana getirdi ve bu aktörler dünyanın en büyük teknoloji şirketlerini kuran insanlar olarak tarihe geçti. Bilimin ilerleme hızına doğru orantılı olarak her dönem kendi aktörlerini yaratır. Bu aktörlerden birisi olmak ise o dönemin sıçrama yapacak yeni değerlerini yakalayabilme ve adapte olabilme ile doğru orantılıdır. Bu hem akıl hem de biraz şans işidir.

Öyle ki o dönemin sıçrama yapacak sektörünü doğru tespit etmek şans akıl meselesiyken o sektör ile ilgili gerekli üretimleri yapacak donanım ve yeteneğe sahip olmak şans ile ilgilidir. Bir düşünün dönem dünya için savaş dönemi olsaydı o zaman o dönemin insanı iyi bir askerin niteliklerine ve eğitimine sahip olmalı aynı zamanda şans eseri en güçlü orduların olduğu ülkelerde doğmuş olmalı. Şans faktörü dönemin aktörü olabilmek konusunda olmazsa olmaz. Şans ise rastgele denk gelen bir şey. Şans olmadan dönemin aktörü olabilmek ise üstün bir zeka gerektirir ki bu da herkes de yoktur aksine az sayıda insanda vardır.