Annelerimiz sırdaşlarımızdı . Annemle babamın yüksek seslerine hiç şahit olmadım. Babamın ben 14 yaşlarındayken hepimizi masaya toplayıp dosya kağıdına aldığı maaşı ,mutfak masrafı , elektrik ,su vb gibi evin genel giderlerini yazarak çizgiyi çekmesini bilanço sonucu kalan parayla hangi kardeşin acil ihtiyacı varsa onun alınacağını söylemesini unutamam.. O yıllarda aile bütçesinin nasıl yapılması gerektiğini öğretmeye çalışmış. Tabi masada paranın bittiğini gören diğer kardeşlerin hayal kırıklığından bahsetmeyeceğim.
Hedefini hep onikiden vuran anne terliğine değinmeden geçemiyeceğim. Ailelerimizin bizleri tasarrufa alıştırmaları ,bankaların promosyon olarak dağıttıkları kumbaralara sahip olarak başlıyordu. Kumbaralar o kadar talep görüyorduki kumbara elde edebimek için hatırlı kişiler aranıyordu.Bir süre sonra kumbaralar açılıyor yapılan birikimlerle ihtiyaçlar giderilmeye çalışılıyordu. Tabi bazı uyanık kardeşler zaman zaman kumbaraları kırarak birikimlere el koyarlardı !!!!!
70 li yıllara damgasını vuran ve aklımda kalan dizileri KAYNANALAR ,KAÇAK ve DALLAS olarak yazabilirim. Siyah beyaz TV her evde olmadığı için televizyonu olan komşuların evi sinema salonu gibi hizmet verirdi. Dizi bitene kadar ev sahibi hizmette kusur etmezdi.İmkanlar dahilinde ikramlar yapılır ev sahibinin yüzü asla düşmezdi. Tabi çatıda genelde bir boruya monte edilmiş olan anten dönmez ise. Anten dönerse çatıya bir kişi çıkar pencere ile çatı arasında bağırarak iletişim kurulur, görüntü netleştiği zaman tekrar anten boruya sabitlenirdi.Birkaç bölümüde kesilen ve uzun süre gelmeyen elektrik kesintileri nedeniyle izlenemezdi. Tv nin kapanış saatinde İstiklal Marşı ve bayrağın göndere çekilişini beklememizi unutmam mümkün değil
Komşuluk ilişkilerine gelince ,yaşadığımla örnek vermem zannediyorum yeterli olur. Evin erkekleri yapılan kahvaltıdan sonra işlerine giderlerdi. Apartmanda oturan komşulardan birisinin hastalanması sonucu diğer komşular bir araya gelir rahatsızlanan hanımın çocukları varsa onlar evi müsait olan komşuya alınır,karınları doyurulur ödevleri varsa yardım edilirdi. Hasta olan kadının akşam eşine mahçup olmaması için sofrası kurulur komşuların evlerinden getirdikleri veya ilgili evde yapılan yemekle destek verilirdi. Komşunun komşusunu tanımadığı günümüzde, yapılmış olanlar ne kadar değerli değilmi . Hastalıktan bahsetmişken evde büyüklerimizin yaptıkları ilk müdahaleleri unutmak çok zor. Gögüse , sırta ve ayak altlarına tentürdiyot ile kafes yapmak , vicks sürmek gibi. Karına ve ayak altına konulan sıcak su torbalarınıda unutmamak lazım.
Annelerimizin zaman zaman tencereleri elimize tutuşturup ,falanca teyzene verde gel demelerinin ne anlama geldiğini yıllar sonra anladım !!!!!!
DEVAMI GELECEK
Yorumlar
Elinize sağlık! Yine harikalar yaratmışsınız!
Geçmişi sizin kadar güzel anlatan birisini daha görmedim.
Ellerinize sağlık okurken kayboldum içinde :)
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız