Hayatta bazı işler vardır insan bu işlere hislerini katmadan yapabilir. Örneğin bir fabrika işçisi ya da inşaat işçisi yaptığı işe hislerini katmak zorunda değildir. Ne yapacağı bellidir ve bu işi her türlü ruh halinde yapabilir. Tuğlalarsan duvar yapmak insanın ruhunu karması gereken bir iş değildir. Sadece bu işi yaparken kas gücünü kullanması yeterlidir.

Ama bir de insanın ruhunu katarak yaptığı işler vardır. Örneğin sosyal İşler ya da sanatsal işler gibi. Mesela müzisyenlik, satıcılık ya da ressamlık gibi işler bu tarz işlere örnektir. Böyle işlerde bir insanın göstereceği performansın ruh hali ile doğrudan ilgisi vardır. Örneğin bir ressamın ruh hali iyi olmazsa bu mutlaka yapacağı resimlere de olumsuz yansır. Ya da bir satış sorumlusunun ruh hali iyi olmazsa bu mutlaka müşterilerine olumsuz yansır.

Böyle durumlarda insanın ruh halini işine yansıtmaması gerekir. Ama bu tarz işlerde ruh halini işine yansıtmamanın iki yolu vardır. Birincisi odaklanmanın çelik gibi olması gerekmektedir. Yani irade güçlü olmalıdır. Yeterince iyi bir odaklanma ile insanın duyguları da susmaya başlar ve bu durumda insan işine duygularını karıştırmadan en iyi şekilde yapabilir. Bunun ne yazık ki daha iyi bir yolu yoktur. İnsanların odaklanmalarını bir şekilde geliştirmesi gerekmektedir.