Hayatın akış hızı bazen o kadar hızlı oluyor ki günlerimin nasıl başlayıp nasıl bittiğini bile anlayacak zamanım olmuyor. Aslında düşünecek zamanım bile olmuyor. Sanki yeni başlayan her gün ayrı bir fırtınaymış da ben de her yeni günde o fırtınanın içinde sürüklenerek bir günümü tamamlıyormuş gibiyim.
Bazen yaşadığım günlerden hiçbir şey anlayamıyorum. Peki hiçbir şey anlamıyorsam o zaman bu yazıyı neden yazıyorum. Çünkü hiçbir şey anlayamadığımı ya da hayatın içinde sürüklendiğini fark edecek kadar düşünebildim en azından.
Aslında düşünmedim de. Sadece hislerime kulak verdim. Kulak verince nasıl hissettiğimi anlayabildim en azından. Ama hissetmek tüm süreci anlamaya yetmiyor. İnsan uzun uzun her şeyi hatırlayıp düşünmek istiyor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız