Hz Süleyma'nın kendi dillerini anladığını öğrendikleri zaman bütün kuşlar, onun çadırında toplandılar. Açık bir dille konuşup hünerlerini anlatarak övünmeye başladılar. Sıra Hüdhüde geldi. Dedi ki ' Ben çok çok yükseklerden baktığımda toprağın metrelerce altındaki suyu görürüm. Hem de su nerden çıkıyor, tadı nasıl, miktarı ne kadar, nerelere yayılıyor hepsini anlarım. Beni de seferde yanına al sana ordunun nerede kurulacağını haber vereyim.' Hz. Süleymen tamam dedi. Gel, benim ve ordumun sakası ol.
Karga bu söylenilenleri işitmişti. Kıskançlığından Hüdhüdü karalamaya başladı. 'Yalan söylüyor. Eğer bu kadar keskin gözleri olsaydı tuzakları görür ve hiç yakalanmazdı, kafese de girmezdi.' Hz. Süleymen kargayı haklı buldu ve Hüdhüde kızdı. Hüdhüd 'Nasıl inanırsın bu yalancı karganın söylediklerine. Ben yükseklerden kurulu tuzakları da görürüm ama kaza gelince gözüm görmez olur, kadere karşı koyamam ve bu yüzden yakalanırım' diye cevap verdi.
Görevimiz Allahın emrettiği tedbirlerle hareket etmek ama kaza gelince göz görmez kulak duymaz olur.
Hz. Adem yasak ağaca neden yaklaştı. Hz Musa neden kendisinden yardım isteyene yardım edip birinin ölümüne sebep oldu. Hz Yunus Allah'tan izin almadan bulunduğu şehri terketti de onu balık yutuverdi. Onlar bu hataları ile bizlere günahlarımızdan tövbe etmeyi, af dilemeyi öğrettiler. Bütün peygamberler aslında günahsızdır. Her hareketleri sadece bizlerin ders alması içindir. Zira insanoğlunun en iyi kavrama yolu örneklerle anlatımdır.
Kazayı ve kaderi inkar edenin inkarı da bil ki kaza ve kaderdendir.
Yorumlar
Kaza geliyorum demez oluverir
çok güzel kuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız