İçten içe, gizliden veya uzaktan sevmek öğrenilen bir şey bence. Özellikle bizim toplumumuzda, aileden öğrenebileceğimiz bir şey maalesef ki. Maalesef ki diyorum çünkü belli edilmeyen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin benim için değeri yoktur. Hatta bence kimse için değeri yoktur. Biri çıkıp diyebilir mi, bana belli edilemese de hissetmesem de sevilmek kıymetlidir diye? Sanmıyorum gerçekten.
Sevmek, sevilmek; sevebilmek, sevilebilmek öylesine güzel şeyler ki. Böylesine güzel bir şeyi yaşarken neden belli etmeyelim ki? Sevmek ayrı güzel, sevilmek ayrı. Sevdiğimiz tarafından sevilmekse bambaşka bir duygu. Tabii ki bunu öğrenmenin tek bir yolu var. Seviyorum demek, belli etmek ve de hissettirmek.
Biz maalesef bu sevgi belli etmemeyi ailede öğreniyoruz. Özellikle babalardan. 'Babalar sevgisini belli etmez, babalar çocuklarını uyurken sever' gibi değişik bir algı var. Üstelik normal kabul edilen de bir algı. Bana en çok bu enteresan geliyor. Hadi o baba belki de sevgi görmediği, sevgisini nasıl belli edeceğini bilmediği için belli edemiyor. Biz neden bunu normal karşılıyoruz? Hayır, baba dediğin çocuğunu sever ve sevgisini çocuğuna hissettirir. Neden bunu savunamıyoruz?
Turgut Uyar demiş ki:
“Gizlenen, gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevginin zerre değeri kıymeti yok gözümde. Bu duvar da beni çok seviyor olabilir, bilemem…”
Ustanın sözünün üstüne söz yok. Yeterince güzel açıklamış bence.
Yorumlar
Zamanı gelince konuşmak en iyisi
Sondaki içeriğe de bir göz atın derim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız