İlgi Huzurevinin kuruluş hikayesiyle başlamak ister misiniz?
Bizim bu işe başlama yolculuğumuz anneme konulan alzaymır teşhisinden sonra başladı. Eşimle yoğun bir çalışma tempomuz olduğu için annem çeşitli huzurevlerinde kaldı. Bu huzurevlerinde kalırken biz de sürekli yanındaydık. Oradaki eksiklikleri, aksaklıkları fark ettik ve hep hayal kurmaya başladık. Acaba biz bir huzurevi açsak nasıl olurdu? Hani imkanlarımız ne kadarına yeterdi. Sonra annemin bakım kısmı ağırlaştıkça huzurevlerine güvenememeye başladık ve evde bakmaya başladık. Bu arada da bir arsamız vardı. O arsanın üzerine hayalimizdeki projeyi çizdirip imkanlarımız ölçüsünde bu binayı yaptık. Ondan sonra acaba ‘’işletmeyi tek başımıza yapabilir miyiz?’’ derken ben hani şunu da öğrenmiştim o annemin huzurevinde kaldığı süreçlerde; burayı yönetmenin büyük bir evi yönetmekten çok da farklı olmadığı görmüştüm. Sevgi ve şefkatin her şeyden önemli ve ne olursa olsun her şeyin önünde geldiğini, onun dışındaki şeylerin öğrenilebileceği fikriyle işletmeyi de kendimiz yapmaya başladık. Beş yıldır hizmet vermekteyiz bu sektörde. Bu şekilde başladı yolculuğumuz.
Sizin diğer huzurevlerinden belli farklarınız var anladığım kadarıyla. Annenizden kaynaklı manevi bir bağdan dolayı burayı kurduğunuz için. Sosyal ve manevi alana daha çok önem veriyorsunuz. Peki sizin diğer huzurevlerinden farklarınız neler?
Binanın yapımına projeden itibaren başlanmış olması çok önemli. Onun dışında annem diğer huzurevlerinde kalırken karışık potalarda yani hastaların tanıları karışık kişilerle kaldığı zaman çok huzursuz oluyordu. Şunu anladık. Hastaları kategorize etmek gerekiyor. Tanıları ve alzaymır dereceleriyle. O yüzden bizim huzurevimizde hastalarımız kat kat ayrılmıştır. Sıfırıncı katımız yoğun bakım katı, birinci katımız alzaymırın ileri aşamasındaki yaşlılarımızın, ikinci katımız alzaymır teşhisi henüz yeni konulmuş yaşlılarımız için, üç ve dördüncü katımız daha çok bakım desteğine ihtiyaç duyan ama her işini kendisi yapabilen akıl sağlığı yerinde olan sakinlerimiz için oluşturuldu. Bu önemli bir tercih nedenidir. Onun dışında burada birçok huzurevinde uygulanmayan, kendi mesleğimizden de kaynaklanan bir şeyi yapmaya başladık. Alzheimerda müzik ile terapi ve koro. Eşim de bende emekli opera sanatçılarıyız. Bunu yapmaya başladık burada, alzaymır da müzik ile terapi. Onlar da çok etkili oluyor. Her şeyi unutabiliyorlar ama şarkı sözlerini asla unutmuyorlar. Onun dışında diğer bakımevlerinden mutlaka her bakımevinde aynı şeyler uygulanıyordur ama personeli seçerken çok titizlikle davranıyoruz ve kurum sahibi olarak her zaman kurumdayız. Yani çok uzun süreli kurumdan ayrılmıyoruz. Personelimizin başındayız. Kontrollerimiz çok sıktır.
Acil durumlara nasıl müdahale ediyorsunuz ve acil durum politikanız nedir?
Tüm huzurevleri Aile Bakanlığına bağlı kuruluşlardır. Sağlık Bakanlığına bağlı değiliz. O yüzden bazı girişimsel şeyleri yapamıyoruz. Hastanın genel durumu kötüleşti. Bulgularına bakıyoruz. Hemen yüz on iki acile haber veriyoruz. Onun dışında ailesine haber veriyoruz. Yüz on iki geliyor. Eğer gerekli görürse hastaneye götürüyor, sevkini sağlıyor. Yani tüm huzurevlerinde acil durum prosedürü budur. Zaten girişimsel bir şeye izin vermez bakanlık. Çünkü Sağlık Bakanlığına bağlı değiliz. Yoğun bakımımız var. Yoğun bakım pegli yani mideden beslenen hastalarımız için hastalarımız için trekostominili hastalarımız için yoğun bakım katımız var. Ama onlar tedavisi planlanmış kişiler için yani acil bir durum kötüleşmesinde tamam bir kalp masajı falan yapılıyor ama hani onun dışında burada girişimsel entübe etmek gibi veya işte trekostomini takmak gibi şeyler yapılmıyor, onlar hastane ortamında yapılması gereken şeyler. Ama midesine peg açılmış hastaya burada bakabiliyoruz. Onun dışında tıbbi tanısı ve teşhisi koyulmuş, tedavisi planlanmış olan her hastaya burada bakabiliyoruz.
Ne gibi hizmetler veriyorsunuz sosyal anlamda?
Sosyal Hizmetler Uzmanı Yağmur Hanım:
Hem bilişsel hem psikolojik hem sosyal gelişimlerini desteklemek amacıyla etkinlikler yapıyoruz yaşlılarımızla. Bu kimi zaman masa başı etkinlikler oluyor, kimi zaman sohbet, eğlence şeklinde geçiriyoruz. Maşabaşı etkinliklerde onlarla keyifli boyamalar yapıyoruz. Bulmacalar çözüyoruz. Isim şey bitki hayvan gibi. Onların bilişsel gelişimlerini destekleyecek aktiviteler yapıyoruz. Kimi zaman tamamen eğlence odaklı. Kahve saatleri yapıyoruz, çay saatleri yapıyoruz. Ara öğünlerini yiyoruz, şarkılar açıp dans ediyoruz, şarkılar söylüyoruz.
Bu etkinlikleri yaparken de dikkat ettiğiniz şeyler:
- Misafirlerimizin kapasitelerine göre belirliyor bu etkinlikler. Hepsinin hastalığının durumları ve özellikleri var. Onların hastalıklarının durumuna göre seçerek ayırıyorum, yapabilirliklerine göre seçiyorum.
Müdürlüğünüzü yaparken karşılaştığınız en büyük zorluk nedir?
Müdüre Ezgi Hanım:
En büyük zorluk personel seçimi ve personeli idare etmek. Çünkü nitelikli personel bulmak çok zor ve şu anki ekibimiz gayet iyi. Burası Çalışma Bakanlığına bağlı bir kuruluş ama beklenilen ve ihtiyaç duyulan desteği alamıyoruz. Yani personelin en azından bir sigortasını karşılansaydı, personelimizin hakkını daha fazlasıyla verebilirdik. Biz personele belli bir standartlarda maaş verebiliyoruz. Evet asgari ücretle çalıştırmıyoruz. Çünkü çok zor ve meşakkatli bir iş. Emeklerinin karşılığını fazlasıyla veriyoruz ama daha da fazlasını hak ediyorlar.
Burada en mutlu olduğunuz an nedir?
Müdüre Ezgi Hanım:
Hastalarımın mutlu olması ve hasta yakınlarını tatmin etmek tabii ki beni en çok mutlu eden an ve anlar diyebilirim.
Çalışanlarınızın neye göre seçiyorsunuz ve eğitimleri ne olmalı?
Çalışanlarımızı genelde liselerin yaşlı bakım bölümünden mezun olan yaşlı bakım teknikerlerinden seçiyor seçiyoruz. Yani hiç bilgisiz kişileri almak istemiyoruz. Onun dışında dışarıdan halk eğitimlerinin açmış olduğu sertifika programları var. Onları takip etmiş ve bu sertifikayı kazanmış kişilerle çalışmayı tercih ediyoruz. Eğer okulu bitirip geldiyse ona burada bir hizmet içi eğitim programı uyguluyoruz. Genelde yardımcı personel olarak alıyoruz. Eski deneyimli personellerimiz onları eğitiyor. O onun dışında iş güvenlik uzmanlarımız, hekimlerimiz geliyor. Kendi doktorumuz ve kurumumuzdaki hemşireler yeni gelen elemanı eğitiyor. Onlar teknik olarak okulda bunu öğrenmiş olsalar da bunları genelde bir manken üzerinde öğreniyorlar. Ama biz burada onları uygulamalı olarak hemen bakım yaptırtmıyoruz. Nasıl bir alt bakımı yapılır? Bu çok önemli bir şeydir. Basit bir şey değildir. Çünkü yanlış yapılan bir bakım idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Onun dışında nasıl kan alınır? Yeni gelen hemşirelerimiz işte sonda nasıl takılıp çıkartılır? Bunların eğitimlerini kendi kurumumuz için de veriyoruz. Yeterli görürsek, şefkatli ve merhametliyse en önemlisi de vicdanlı, şefkatli, merhametliyse ki biz yedi yirmi dört zaten kamera sistemimizle takip ediyoruz. Hem evden hem kurumdan. Ona göre eğer uygun gördüysek o elemanın işe kadrolu olarak alıyoruz.
Fiziksel anlamda yıkıcı veya agresif olan misafirlerinize nasıl davranıyorsunuz?
Bu bir süreç. Yani öyle gelen misafirlerimize öncelikle çok kabul etmiyoruz. Tedavisinin olmasını bir psikiyatrist uzmanla görüşmesini istiyoruz. Onun gerekli gördüğü tedavi programlandıktan sonra biz onu buraya kabul ediyoruz ve tedavi programını uyguluyoruz. Ayrıca kendi kurumumuzun anlaşmalı olduğu bir psikiyatrist uzman var. O da gelip kontrol ediyor ilaçlarını, aylık veya on beş günlük periyotlarda ne kadar ihtiyaçları varsa o şekilde tedavi ediyoruz ama öncelik kendi tanılarını aldıktan ve ilaçlarını aldıktan sonraki aşamada biz yardımcı olabiliyoruz.
Hangi bakım türlerini sağlıyorsunuz?
Yoğun bakım katımızda, yani yoğun bakım demeyelim, tabii hastanenin yoğun bakımı gibi değil. Mideden beslenen pegle beslenen hastalarımız var. Sondası olan hastalarımız var. Tirekostominili hastalarımız var. Bunlara bakabiliyoruz. nazogastrik sonda takan hastalarımıza bakabiliyoruz. Yatak yarası olan hastalarımıza bakabiliyoruz. Onun dışında alzaymır, demans, birinci, ikinci aşamadaki sakinlerimize bakabiliyoruz. Tamamen mobil hastalar gelip kalabiliyorlar. Ve de aklı başında olan yani deması alzaymırı olmayıp da bakıma muhtaç olan kişilere de hizmet vermekteyiz.
Bu konuda az önce şeyden bahsettiniz koro tedavisinden bahsettiniz. Hafıza problemi yaşayanlar için bu önemli bir durum ve bunun dışında daha özel programlarınız var mı? Örneğin film izletmek gibi ya da bir repliği sürekli tekrarlattırmak gibi?
Genelde sosyal hizmet uzmanlarımız bir program yapıyorlar. O programın çerçevesinde resim yapmak, küçük soru cevap şeklinde bazı çalışmalar yapmak, onun dışında müzik dinletmek ve koro kurduk biz burada mesela konuşma becerisi olmayan fakat yani daha doğrusu konuşmayı unutmuş kişinin şarkı sözlerini çok güzel hatırladığını gördük. O yüzden o koro çalışmalarımız da çok yeterli oluyor. Ayrıca kartlarımızda hoparlör sistemi olduğu için onlara belli saat aralıklarında klasik batı müziğinden daha doğrusu bilimsel olarak ruh sağlığına iyi geldiği kanıtlanmış müzikleri dinletiyoruz. Vivaldi gibi örneğin.
Buranın kurum içi felsefesi ve politikası nedir? Sonuç olarak insanlar bundan önceki dönemlerde huzurevlerine çok sıcak bakmıyorlardı. Ama artık daha aklıselim olarak davranıp kendi bakamayacağı durumlardaki aile fertlerine bu konuda daha profesyonel insanlara teslim etmeyi uygun görüyorlar. Peki sizin bu konudaki felsefeniz ya da politikanız nedir? Yani size bir kişi kendi annesini, babasını, kayınvalidesini ya da kayınpederini gönül rahatlığıyla neden teslim edebilir?
Yani bizim vizyonumuz, tabii öncelikle sakinimize iyi bakmak, bize teslim edilen canlara en iyi hizmeti sunmak. Kendim de empati yapabildiğim için bu konuda benim annem de huzurevlerinde kaldığı için. Elimizden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. İmkânlarımız ve güçlerimiz el verdiği ölçüde. Tabii ki bu anneyi veya işte yakınını bir yere bırakmak çok kolay bir şey değil hasta yakınları için. Size ne kadar güvence de verseler karşınızdaki kişi o çok rahatlıkla bırakılabilecek bir pozisyon değil ama biz elimizden geleni yapıyoruz. Samimiyiz, iyi niyetliyiz. Elimizden geleni yapmak istiyoruz yani. Bu kadar yani çok kar odaklı değiliz açıkçası. Çünkü bizim bir geçmişimiz var devlet memuru olarak. Ondan sonra bu işe girdiğimiz için ve belli bir yaştan sonra da girdiğimiz için çok da fazla kar odaklı değiliz. Bizim için hizmet çok daha önemli veya bizim için itibar çok önemli. İtibarımızın zedeleneceği bir şeyi yapmak istemeyiz.
Ziyaret saatleriniz nasıl ya da insanlar kendi büyükleri nasıl ziyaret edebilirler?
Normalde pandemiden sonra ziyaret saatlerimizi kısıtladık. Çünkü hala koronavirüsün etkileri sürüyor. Hala yaşlılar bundan ciddi etkilenebiliyorlar. O yüzden haftanın iki günü bizim belirlediğimiz aralıklarda sakinlerimizi görebiliyorlar yakınları.
Huzurevlerinde yaşadığı ekonomik sorunlar var mı? Varsa bunları neler ya da devlet özel huzurevlerine herhangi bir destek gösteriyor mu? Bu konudaki yaklaşım sizce nasıl?
Maalesef özel huzurevlerini devletin şu ana kadar verdiği bir katkı yok. Sadece denetliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda il müdürlüklerince denetleniyoruz ama ekonomik koşulların giderek zorlaşması, güçleşmesi, özel huzurevi sahiplerini de çok zorlamakta. Çünkü hem giderler çok çok arttı hem devletin de yüzde sekiz KDV alma durumu var bizim kurumlardan. Elektrik, su, doğal gaz gibi ödemelerimizi ticari ödeme üzerinden yapıyoruz. Herhangi bir dükkan sahibi gibi. Tabii ki devletin biraz yaşlısına sahip çıkmasını istiyoruz. En azından evde bakım paralarını huzurevlerine katkı olarak verebilir yani. Yaşlılarımıza katkı olarak verebilir ki burada kalabilsinler. Bir hastamızın bakımı için yapılan harcamalarımıza baktığımız zaman, zaten emekli maaşının yetemeyeceği ortada. Yani bu konuda devletten bir destek bekliyoruz ki sakinlerimiz burada kalabilsinler. Yani bir emekli maaşıyla birisi burada kalabilsin. Ne yazık ki giderlerin çok fazla olması yüzünden, şu anda ek bir destek olmadan bir sürü kişi kalamıyor burada. Geçmişte huzurevlerini bakış açısı oldukça kötüydü. Bu yavaş yavaş günümüzde değişmeye başladı. Çünkü artık burası sadece bu huzurevi değil aynı zamanda bakım merkezi. Yani biz sadece yaşlı insanların burada kimsenin bakmadığı yaşlı insanlara bakılmıyor yani. Burada bakıma muhtaç insanlara bakılıyor. Evinizde bir sonda takamazsınız. Evinizde bir damar yolu açıp hastaya serum bağlayamazsınız. Evinizde bir alzaymır demans hastasına bakmanız oldukça zordur, güçtür. Yani mümkün değil, laf anlatamazsınız. Yani buralarda daha profesyonel bakımlar yapıldığı için artık insanlar yavaş yavaş o döngüyü kırmaya, işte mahalle baskısını kırmaya başladı. Çünkü gerçekten evlerde bunlarla baş etmek imkânsız. Burada hem normal hastalarımızın hem demanslı alzaymır hastalarımızın evde yalnız başına kalmaktansa böyle ortamlarda hem sağlık takipleri düzgün yapılıyor. Onun dışında sosyal hizmet uzmanlarımız, çeşitli faaliyetler yaptırarak ve fizik tedavi görüyorlar burada bir şekilde fizik tedavi uzmanları da geliyor. Onun dışında yapılan bir sürü etkinlikler var, kurslar var, konserler oluyor. Hiçbir şey yapamasalar bile bir arada oturuyorlar. Örneğin saatleri oluyor. Onlar için çok motive edici oluyor.
Buranın kapasitesi ne kadar?
Huzurevimizin kapasitesi yüz dört kişi. Bir kişilik, iki kişilik ve üç kişilik odalarımız var. Odalarımızın içinde tuvalet banyosu mevcut. Onun dışında katın kendini ait ortak bir salonu var. Ayrıca aşağıda bir kış bahçemiz var. Orada da işte çeşitli konserler veya etkinlikler düzenleniyor.
Hastaların bakımı konusunda burada rutin bir doktor muayenesi var mı?
Evet var, doktorumuz hem geriyatri hem de dahiliye uzmanı, haftanın iki günü gelir doktorumuz. Genel olarak herkesi bir muayene eder. İhtiyacı olana tabii öncelik tanır. Onun dışında hemşirelerimiz gün içinde tansiyon ve kan şekeri takibi yaparlar. Genel durumlarına bakarlar sakinlerimizin.
Yorumlar
Bu güzel röportaj için teşekkür ederim
Kolay kolay dile gelmeyen ,yazılmayan çok önemli bir konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Değerli bilgileriniz için teşekkürler.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız