Günümüzde insanlar kendisiyle ilgili hemen hemen her şey belli bir karşılık veya beklenti üzerine sunarlar. Buna en basit örneği ilkokuldan bile başlatabiliriz. Bir insan tabii o çocukluk döneminde niye okuduğunu bilmese de aslında iyi bir gelecek beklentisi üzerine okula gidiyordur. Yani ben okuyacağım, mezun olacağım ve iyi bir işim iyi bir geleceğim olacak beklentisi üzerine gidiyordur. Kendi zamanını ve emeğini eğitim hayatına sunuyordur.
Ardından o insanın üniversiteye gittiğini düşünün. Ne üniversiteye gidiyor? Daha iyi bir iş için. Daha iyi bir gelecek için. Bunların umuduyla iyi gidiyor. Bir insan işe giriyor ve kendi yeteneklerini çalıştığı şirkete sunuyor veya kuruma sunuyor. Ve bu yeteneklerini o kurumun işleri için değerlendiriyor. Neden? Ve para kazanmak için. Veya insan ilişkilerinde iki insanın veya birkaç insanın yakınlaşmasını düşünün.
Niye bu insanlar birbirleriyle yakınlaşıyorlar? Eğlenebilmek amacıyla, eğlenebilme beklentisiyle, yalnız kalmama beklentisiyle kendilerini o insanlara bırakıyorlar. Gerek sosyal ilişkiler olsun, gerek iş olsun, gerek eğitim hayatı olsun. Günümüzde karşılıksız yapılan pek de fazla bir şey kalmadı. İnsanların hemen hemen hepsi yaptıkları işlerde bir karşılık bekliyorlar. Bu karşılığı bulamadıkları zaman son derece kızgın, öfkeli ve bitik durumda olabiliyorlar. Ancak bir insanın kendisini zaten başka insanlardan veya kurumlardan bir şey beklemeyecek hale getirmesi olabilecek en önemli şey. Ancak işler öyle yürümüyor.
Yorumlar
İnsanlar bir karşılık almak umuduyla kendilerini bile sunarlar
Aslında bu kadar keskin değil bence
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız