Yaşadığımız medeniyet insanlığa hiç olmadığı kadar güzel bir hayat sunmuş vaziyette. Musluklarımızdan sular akıyor. Ocaklarımızda yemekler pişiyor. Evlerimiz sıcağı ya da soğuğu geçirmiyor. Kaloriferlerimiz evlerimizi ısıtabiliyor. Süpermarketlerden istediğimiz yemeğe ulaşabiliyoruz hem de istediğimiz anda. Hatta evlerimize yemek bile söyleyebiliyoruz. Teknoloji ve medeniyet insanlığın hayatını hiç olmadığı kadar güzel bir hale getirdi. Ancak burada şöyle bir şey var ki, birey her şeyi tek başına yaptığı yanılgısına düşmeye başladı. Yani tek tuşla yemeğini ısıtıp, tek tuşla kaloriferini yakıp, tek tuşla asansörüne binip evine çıkan veya arabasındaki gaz pedalına dokunarak istediği mesafeyi çok kısa sürede alabilen birey, hayattaki her şeyi tek başına yapabildiği yanılgısına düştü. Ama ne bireyler ne de çok büyük devletler aslında hiçbir şeyi tek başlarına yapamaz haldeler şu anda.

Bugün, bir tane arabanın üretilmesi için aslında bir sürü farklı ülkenin koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Arabanın motoru başka yerden, cantı başka yerden, koltuk derileri başka yerden, başka bir parçası başka bir yerden gelebiliyor ve aslında içinde yaşadığımız bu modern ve güzel hayat çok karmaşık bir karşılıklı bağımlılık ilişkisinin sonunda bizlerin eline geçiyor. Devletler birbirlerine bu şekilde bağımlılar, bireyler de birbirlerine bu şekilde bağımlılar. Evet, sıcak eviniz var çünkü onu yapan birisi var. Evet, kaloriferiniz var çünkü o suyu ısıtan makineyi yapan birisi var ve o makineyi gelip buraya monte eden birisi var. Evet, arabanız var ve gazına dokununca gidiyorsunuz çünkü o arabayı tasarlayan ve yapan birisi var. Evet, iş yerinizden maaş alıyorsunuz çünkü size o maaşı veren birisi var.

O maaşı alacağınız sistemi kuran ve onu yöneten birileri var. Süpermarkete gittiğinizde istediğiniz gıdayı bulabiliyorsunuz çünkü o gıdayı üreten birileri var. O gıdayı üretenlerden alıp o markete getiren birileri daha var. Yani aslında dünya günümüzde karşılıklı bağımlılıklar dünyası. Kimse evinde tek başına inşa edip, bahçesini tek başına ekip, ürününü tek başına alıp, yemeğini tek başına yapıp tek başına yemiyor. Hayvanlar tek başına bakıp, onu tek başına besleyip, tek başına büyüttükten sonra onu tek başına kesip, etini tek başına ayırıp yemiyor. İşte bu yüzden dünya günümüzde karşılıklı bağımlılıklar dünyası. Ve bu bağımlılıklar içerisinde bu zincire bir zarar gelirse insanlar fark edecek ki aslında yaşadıkları o kolay ve rahat hayat pek çok insanın birbirlerine karşı yaptığı karşılıklı fedakarlığın sonucuydu.