Aralık 23, 2024

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Okullar­dan birinde, hasta "doldurma" (flo­oding) ilkesine sadık kalınarak, ken­disinde en şiddetli korkuyu yol açan durumla hemen karşı karşıya getiri­liyor. Diğer okulun yöntemi ise bu kadar şoke edici değil, çok daha yu­muşak; hasta tedavi boyunca, korku yaratan duruma adım adım yaklaştı­rılıyor. Örnek olarak; örümcek kor­kusu yüzünden evlerini yıllarca ne­redeyse paketlemiş hastalar, iğrenç buldukları bu hayvanın çıplak tenle­rinde gezinmesine katlanmak zorun­da kalıyorlar. Çocukluğundan beri iğne gördüğünde bayılan hastalar, kendilerinden iğneyle kan alınışını gözlemliyorlar. Kusma korkusunun pençesinde kıvranan hastalara defa­larca Marco Ferreri'nin o muhteşem filmi, "Büyük Tıkınma" seyrettirili­yor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Uçuş korkusu yüzünden mesle­ğinde yükselemeyen hastalar, bir psikologla birlikte kısa uçuşlara çı­karılıyor. Hatta ABD'de korku teda­visinde son bir yıldır "sanal gerçek­lik" yöntemi kullanılıyor. Böylece, bilgisayar ekranında camdan bir asansöre "binerek" çatışma durumu­nu yaşayan hastalar yükseklik kor­kusunu (acrophobia) yenebiliyorlar. Ne var ki, hastayı en yüksek derece­de korkuyla hemen karşılaştıran te­davinin insani olmadığı da iddia edi­liyor... Böylesine sert yöntemlere karşı çıkanlar, hastaların sadece günlük hayatta olabilecek durumlarla karşılaştırılarak tedavi edilmeleri­nin yeterli olacağını savunuyorlar.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Korku tedavi edilmezse, depresyon, alkol bağımlılığı, ilaç bağımlılığı ve intahar girişimi gibi kötü sonuçlara neden olabiliyor. Tedavinin başarısına rağmen, fobi­leri olan hastaların durumu tıbbi açı­dan hiç de pembe görünmüyor. Ge­nellikle, korku hastalığının "korku hastalığı" olarak tanımlanmasına ka­dar ortalama yedi yıl geçiyor. Korku hastalığının başlangıcının üzerinden bir yıl geçtikten sonra da semptomla­rın kendiliğinden kaybolmayacağı ve hastanın kendi başına iyileşmeyeceği kesinlik taşıyor. Korku hastalığının tedavisine başlanmadığı takdirde so­nuç; depresyon, alkol bağımlılığı, yanlış ilaç kullanımı veya riski yirmi kere artan intihar girişimi oluyor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Tedavide, bütün korku hastalarına uygulanabilecek tipik bir reçete bu­lunmadığı gibi, bir terapiye başlayana kadar hastanın sakinleştirici ilaçlarla yanlış tedavi edilmiş olduğu da ke­sin... Tedavinin gidişi her bir hastanın özelliklerine göre saptanıyor, bir program çiziliyor ve bu program uy­gulanıyor. Çünkü her hasta, korku yaratan durumla aniden karşılaştırıl­mayı kaldırmayabiliyor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Alman araştırmacılarının eski Do­ğu Almanya topraklarında yaşayan hastalar üzerinde yaptığı gözlemlere göre, özellikle sosyo-ekonomik ola­rak gelişmemiş yerlerde yaşayan in­sanlar korku hastalığına daha yatkın­lar... Bu araştırmacılar korkuyu, "sos­yal güvencesizliğin meydana getirdi­ği sonuç" olarak tanımlıyorlar ve fo­bilerin ortaya çıkmasında rol oynayan en önemli iki faktörün "kişinin duy­duğu gelecek korkusu" ile "kendi ya­şamını denetleyememe korkusu" ol­duğunu belirtiyorlar. Sosyo-ekono­mik açıdan "gelişmiş ülke" tanımla­masına giren ülkelerde nüfusun orta­lama yüzde 7'si fobik tepkiler göste­rirken, "az gelişmiş" ülkelerde bu oranın çok daha yüksek olduğu tah­min ediliyor.

Yorumlar

  • Sosyal hayat yaşanmaz hale gelebiliyor

  • Çok enteresan bence

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Kişisel Yazı ve Semboller

Kişisel Yazı ve Semboller

Beyin ve Dalga Boyları

Beyin ve Dalga Boyları

Şifa Kaynağı Ormanlar

Şifa Kaynağı Ormanlar

Saldırıya Dayanaklı Kumaş

Saldırıya Dayanaklı Kumaş

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Gelenekler

probiyotik

Kişisel Yazı ve Semboller

bubble30
Nielawore

AYRI AMA BİR GEZEGENİMSİLER: NGC 2371/2

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun