Nisan 20, 2025

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Okullar­dan birinde, hasta "doldurma" (flo­oding) ilkesine sadık kalınarak, ken­disinde en şiddetli korkuyu yol açan durumla hemen karşı karşıya getiri­liyor. Diğer okulun yöntemi ise bu kadar şoke edici değil, çok daha yu­muşak; hasta tedavi boyunca, korku yaratan duruma adım adım yaklaştı­rılıyor. Örnek olarak; örümcek kor­kusu yüzünden evlerini yıllarca ne­redeyse paketlemiş hastalar, iğrenç buldukları bu hayvanın çıplak tenle­rinde gezinmesine katlanmak zorun­da kalıyorlar. Çocukluğundan beri iğne gördüğünde bayılan hastalar, kendilerinden iğneyle kan alınışını gözlemliyorlar. Kusma korkusunun pençesinde kıvranan hastalara defa­larca Marco Ferreri'nin o muhteşem filmi, "Büyük Tıkınma" seyrettirili­yor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Uçuş korkusu yüzünden mesle­ğinde yükselemeyen hastalar, bir psikologla birlikte kısa uçuşlara çı­karılıyor. Hatta ABD'de korku teda­visinde son bir yıldır "sanal gerçek­lik" yöntemi kullanılıyor. Böylece, bilgisayar ekranında camdan bir asansöre "binerek" çatışma durumu­nu yaşayan hastalar yükseklik kor­kusunu (acrophobia) yenebiliyorlar. Ne var ki, hastayı en yüksek derece­de korkuyla hemen karşılaştıran te­davinin insani olmadığı da iddia edi­liyor... Böylesine sert yöntemlere karşı çıkanlar, hastaların sadece günlük hayatta olabilecek durumlarla karşılaştırılarak tedavi edilmeleri­nin yeterli olacağını savunuyorlar.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Korku tedavi edilmezse, depresyon, alkol bağımlılığı, ilaç bağımlılığı ve intahar girişimi gibi kötü sonuçlara neden olabiliyor. Tedavinin başarısına rağmen, fobi­leri olan hastaların durumu tıbbi açı­dan hiç de pembe görünmüyor. Ge­nellikle, korku hastalığının "korku hastalığı" olarak tanımlanmasına ka­dar ortalama yedi yıl geçiyor. Korku hastalığının başlangıcının üzerinden bir yıl geçtikten sonra da semptomla­rın kendiliğinden kaybolmayacağı ve hastanın kendi başına iyileşmeyeceği kesinlik taşıyor. Korku hastalığının tedavisine başlanmadığı takdirde so­nuç; depresyon, alkol bağımlılığı, yanlış ilaç kullanımı veya riski yirmi kere artan intihar girişimi oluyor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Tedavide, bütün korku hastalarına uygulanabilecek tipik bir reçete bu­lunmadığı gibi, bir terapiye başlayana kadar hastanın sakinleştirici ilaçlarla yanlış tedavi edilmiş olduğu da ke­sin... Tedavinin gidişi her bir hastanın özelliklerine göre saptanıyor, bir program çiziliyor ve bu program uy­gulanıyor. Çünkü her hasta, korku yaratan durumla aniden karşılaştırıl­mayı kaldırmayabiliyor.

Korkularımız ve Sosyal Hayat

Alman araştırmacılarının eski Do­ğu Almanya topraklarında yaşayan hastalar üzerinde yaptığı gözlemlere göre, özellikle sosyo-ekonomik ola­rak gelişmemiş yerlerde yaşayan in­sanlar korku hastalığına daha yatkın­lar... Bu araştırmacılar korkuyu, "sos­yal güvencesizliğin meydana getirdi­ği sonuç" olarak tanımlıyorlar ve fo­bilerin ortaya çıkmasında rol oynayan en önemli iki faktörün "kişinin duy­duğu gelecek korkusu" ile "kendi ya­şamını denetleyememe korkusu" ol­duğunu belirtiyorlar. Sosyo-ekono­mik açıdan "gelişmiş ülke" tanımla­masına giren ülkelerde nüfusun orta­lama yüzde 7'si fobik tepkiler göste­rirken, "az gelişmiş" ülkelerde bu oranın çok daha yüksek olduğu tah­min ediliyor.

Yorumlar

  • Sosyal hayat yaşanmaz hale gelebiliyor

  • Çok enteresan bence

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

Casimir Etkisi

Casimir Etkisi

Çin Tıbbı ve Nabız

Çin Tıbbı ve Nabız

Doğu Tıbbı: Çin

Doğu Tıbbı: Çin

Çin Tıbbı

Çin Tıbbı

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Negatif Kültür

probiyotik

Casimir Etkisi

bubble30
Nielawore

STAR REMNANT OF UNKNOWN ORIGIN

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun