Bazı eylemler küçük görünür, küçücük söylenir ama aslında koskocaman bir eylemdir. Geçen günkü yazımda “Affetmek koskocaman bir eylemdir.” demiştim. Koskocaman eylemler affetmekle sınırlı değildir ama. Mesela sevmek, vicdanlı davranmak, kıyamamak… Örnekler çoğaltılabilir kesinlikle. Küçücük duran şu kelimelerin barındırdığı o koskocaman derin anlam…
Küçücük bir kelimenin koskocaman bir eyleme dönüşüvermesi…
Bazen çığlık çığlığadır bu eylemdir, bazen de ölüm sessizliği. Birini her şeye rağmen, tüm kırgınlıklarınıza, kızgınlıklarınıza, tüm hataların rağmen sevmeyi küçümseyebilir misiniz? Canınız delicesine yansa da kıyamamayı? Kendinizin de önemli durumları varken vicdanınızın el vermemesini küçümseyebilir misiniz?
Koskoca insanları küçücük çocuklar affedebilir bazen. Canınızı en çok yakanı sevebilirsiniz. Zarar da görseniz karşınızdaki kötüyse vicdanınız el vermeyebilir, kıyamayabilirsiniz.
Şimdi biraz dertleşeceksek. Sizi bırakıp giden, yüz üstü bırakan birini, sizi kandırmış, aldatmış, üzmüş, kırmış, kızdırmış birini, hayallerinizle oynamış birini ya da burayı siz doldurun işte affedilmeyeceğini düşündüğünüz şey neyse onu yapan birini, birilerini affedebilir miydiniz? Ya da başı sıkışsa yardım eder misiniz?,
Ben ederim. Karşımdaki ihtiyacı olan bir insan olduğu için. Çünkü vicdan sahibiyim. Ama bu herkesin bir vicdanı olduğuı anlamına gelir mi?
Şimdi siz herkesin bir vicdanı var sanıyorsunuz haliyle ama ben de sevdiğim bir şair olan Yunus Emre Gökçe'nin bir şiir dizesini bırakıyorum size, bu kalsın aramızda.
"Herkesin bir kalbi var sanırsınız, ben sanmam."
Ben de düzelterek diyorum ki 'Herkesin bir vicdanı var sanırsınız, ben samam.'
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız