“Zaten yalnız çocuklar ne aradıklarını bilirler.”

Büyükler tek bir şeye odaklı olmadıkları için ne istediklerini ne aradıklarını bilmezler. Hatta buldukları şeyin aradıkları şey olup olmadığını da bilmezler.

“Birinin sizi evcilleştirmesine izin verirseniz gözyaşlarını da hesaba katmalısınız.”

Çünkü ne demiş büyükler: Gülü seven dikenine katlanır.

“Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir.”

Çünkü bir şeyi sevmek böyledir. Orada olduğunu bilmek bile bize yeter.

“Öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum. Mutluluğumun armağanını veririm sana. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi saatte hazırlayacağımı bilemem.”

Ben de sevdiğimle buluşurken, onu beklerken böyle oluyorum. Aşk gibi düşünebiliriz bunu. Elim ayağıma dolaşır, heyecanlanırım ne yapacağımı bilemem mutluluktan.

“Ölene dek sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.”

Bu söz beni çok etkiliyor. Onları mutlu etmek, yardım etmek, üzmek, huzur verebilmek, bir ihtiyacını giderebilmek belki. Ne kadar alelade yaşıyoruz, sorumluluk duygularını kalıplara sığdırıyoruz oysa.

“Ben kapalı sandıkların içindeki koyunları göremem.”

Hayat ve insanlar böyledir işte. Renk körü insanlara gökkuşağını anlatmaya çabalamayın. Beraber gökkuşağını görebileceğiniz insanlara vaktinizi harcayın.

Duyar Reis Caterpillar der ki, kendinizi üzmeyin. Doğru mevsimde çiçekleriniz açacak. Anladığınız, anlaşıldığınız yerde. Acele etmeyin, sabredin bekleyin.

Bunlar benim Küçük Prens’ten öğrendiklerim siz de kendinizinkileri yorumlarda benimle paylaşın bekliyorum.

Ayrıca Küçük Prens hakkında daha güzel ve ayrıntılı bilgilerin yer aldığı buraya kesinlikle bir göz atmalısınız, şiddetle tavsiye ediyorum.

 

 

 

 

Küçük Prens kitabı neyi anlatır? Küçük Prens’ten öğrenilecek şeyler nelerdir? Küçük Prens’in bize kattıkları nelerdir?