Bir sufi yolculuğa çıkmıştı. Yol üzerindeki tekkede mola verdi. Eşeğini hizmetliye bıraktı ve sofranın başına oturdu. Diğer yolcularla beraber koyu bir sohbete daldı. Bir zaman sonra hayvanı aklına geldi. Hizmetliye, ahıra git eşeğe saman ve arpa ver, dedi. Hizmetli, lahavle bu zaten benim işim, bilirim, diye cevap verdi. Ama sufi sözlerine aralıksız devam etti. Önce arpayı ıslat. Sonra semerini çöz. Sırtına ilaç sür. Suyunu ver ama ılık olsun. Arpaya az saman karıştır. Yerini süpür, taş toprak kalmasın, ıslaksa biraz kuru toprak serp. Sufi soluksuz bunları sıralarken arada bir hizmetli sadece 'lahavle, bu benim işim, tamam ayıp oluyor ama, gibi sözler sıkıştırıyordu. Sufinin sözü bitti. Hizmetli de işini yapmak için ayrıldı ama tabi ahıra hiç gitmedi. Diğer hizmetlilerin yanına gidip, sufinin sözlerini tekrarladı ve onunla alay etti.
Sufi uykuya daldı. Rüyasında eşeğine bir kurt saldırıyor ve onu parçalıyordu. Lahavle diyerek uyandı. Ter içinde kalmıştı. Sonra yeniden güç bela uykuya daldı. Bu sefer de eşeğini kuyuya düşürüyor, çukurlara yuvarlıyordu. Yine nefes nefese uyandı.
Zavallı eşek maalesef öyle bir haldeydi ki, semeri kaymıştı, sırtı yara içindeydi. Açlıktan ve susuzlıktan can çekişmekteydi. Hizmetli, sufi gelmeden hemen gelip semerini düzeltti, ayağa kaldırdı ve güzelce bakmış gibi eşeği hazırlayıp sufiye teslim etti. Sufi eşeğine binip yola koyuldu. Yolda hayvancağız sürekli düşüyordu. Kaldırıyorlar o gene düşüyordu. Hasta sanıyorlardı. Eee geceleyin tek azığı lahavle olan eşek ancak bu durumda olabilirdi.
Dost gözüküp, ehil gözüküp sürekli lahavle diyenden hayır gelmez. Şeytan fikirli insanların, dost yüzlü düşmanların ağzından çıkan lahavleye kanma yoksa tepetaklak düşersin.
*La Havle, kişinin sabrı zorlandığında ya da tükendiğinde söylediği bir sözcüktür. Anlamı güç ve kudret sadece Allahındır, demektir.
Yorumlar
Eşeğe üzüldüm :(
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız