Ekim 23, 2024

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

Nazım Hikmet Ran’ın uğruna şiirler yazdığı Piraye’den bahsedeceğiz bugün. Nazım’ın kendi hitabıyla, kızıl saçlı bacısından.

Nazım Hikmet’in aşka aşık olduğunu bu yüzden hayatına pek çok kadın geçtiğini biliyoruz. Ama onca kadın bir Piraye olamaz. Hatta Nazım Hikmet bir mektubunda Piraye’ye “Sen benim en yakın insanımsın.” der. Üstelik bunu bir ayrılık mektubunda söyler Nazım Hikmet.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

1930’da Piraye 24 yaşında, iki çocuklu, ülke dışına giden kocası Vedat Örfi’yi bekleyen bir kadındır. Nazım Hikmet de ilk eşinden boşanmış, Moskova’dan İstanbul’a ailesinin yanına dönmüş bir şairdir. Kardeşinin arkadaşı olan kızıl saçlı Piraye’ye görür görmez aşık olur. Bir yıl köşe kapmaca oynarlar. Nazım beş parasız bir şair olduğundan ve Piraye evli ve iki çocuklu olduğundan aileler beraber olmalarını istemezler.

“…

Kızım, annem, karım, kardeşim

sen

Başında güneşler esen

Altın gözlü çocuk,

Altın gözlü çocuğum benim;

deli çığlıklar atıp avaz avaz

burnumun dibinden gelip geçti de yaz,

ben, bir demet mor menekşe olsun

getiremedim

sana!

Ne haltedek,

dostların karnı açtı

kıydık menekşe parasına!”

Bu dizelerin üzerine Piraye dayanamaz ve 1932’de evlenirler. Bir köşke yerleşirler. Para sıkıntısı da çekseler mutlulardır. Piraye ilk zamanlarda kocasından henüz boşanamaz. Fakat 13 Eylül’de Vedat Örfi’den boşanır. 

Tam her şey yoluna girmişken Nazım Hikmet tutuklanır. Art arda açılan davalar sonunda Nazım Hikmet’in idam talebiyle yargılanması istenir. Af cezasıyla bu ceza 1 yıla düşer. Bir buçuk yıldır içeride olan Nazım Hikmet bu kararla serbest kalır.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

1935’te İstanbul’a yerleşirler. Piraye’nin çocukları okula yazılır. Yine her şey tam yoluna girmişken 1938’de bir gece yarısı Nazım, polisler tarafından alınıp Ankara’ya götürülür. Kanıtlanmış bir suçu yokken komünizm propagandası yapmakla suçlanır ve 15 yıl hapis cezasına çarptırılır. İşte bu cezayla Nazım Hikmet ve Piraye’nin 12 yıllık mektuplaşma serüveni başlar. Mektuplarda özlem giderirlerken Piraye sadakatle Nazım’ı bekler, Nazım da Piraye’ye kavuşacağı günün hayaliyle kendisini avutur.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

Nazım Hikmet Bursa cezaevinde yatarken dayısının kızı Münevver Berk ziyaretine gelir. Nazım’ın ilk evlendiği zamanlarda Münevver ile aralarında bir yakınlaşma yaşanır. Bu yüzden ziyaretine geldiğinde Nazım Hikmet, Münevver’i tekrar görünce ona aşık olur. İşte her şey burada çatlak verir. Çünkü Nazım Hikmet yıllardır sadakatle bekleyen Piraye’yi bir mektupla terk eder.

*Mektubu diğer içerikte sizinle paylaşacağım.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

Terk edilme mektubuyla Piraye yıkılır. Yoksulluk ve iki çocukla İstanbul’da bir başına boğuşan Piraye, sevdiği tarafından terk edilir. Nazım Hikmet’i de çok iyi tanıdığından hayatında başka bir kadının olduğunu bilir. Nazım Hikmet’le tek celsede boşanmaya karar verir. Ama Nazım’ın hayatındaki kadını da çok merak eder. O kadını bulabilmek için uğraş verse de bir türlü bulamaz.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

Bu sırada Nazım Hikmet, af çıkacağını söyleyerek Münevver’i kocasından boşanmaya ikna eder. Af çıkınca cezaevinden çıkıp Münevver boşanınca onunla evlenecektir. Fakat bekledikleri af çıkmaz. Münevver, Nazım’ın çıkamayacağını anlayınca boşanmaktan vazgeçer. Münevver’in cesaretsizliği üstüne bir de Nazım, kendisini tüm benliğiyle seven Piraye’yi de kaybetmiştir. Hem acı hem de pişmanlıkla Piraye’ye yenden mektup yazmaya başlar. Fakat Piraye, Nazım’ın pişmanlık dolu mektuplarını cevapsız bırakır. Nazım Hikmet, Piraye’nin oğluna mektuplar yazmaya başlar. Mektuplarında eğer Piraye ziyarete gelmezse intihar edeceğini söyler.

Israrlara dayanamayan Piraye bir gün çocuklarıyla birlikte Nazım Hikmet’i ziyarete gider. Fakat eski Piraye’den eser yoktur. Arda sırada mektuplaşsalar da hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

Piraye’yle yeniden olmayacağını anlayınca Nazım Hikmet açlık grevine başlar. Sağlığının bozulmasıyla hastaneye kaldırılır. Böyle olunca özel bir afla hastaneden çıkacağına olan inancı geri gelir ve Münevver ile görüşmeye başlar. Bir gün Piraye hastaneye Nazım’ı ziyarete gelir ve içeriye Münevver girer. Piraye, Nazım’ın aşık olduğu kadının Münevver olduğunu anlar ve hastaneyi terk eder.

Nazım Hikmet bir daha kızıl saçlı bacısı Piraye’yi bir daha hiç göremez.

NAZIM’IN EN YAKIN İNSANI: PİRAYE

1950’de Nazım cezaevinden çıktığında yanında Münevver vardır. Piraye ve Nazım henüz boşanmamışlardır. 1951’de nihayet boşanırlar. Hemen sonrasında Münevver bir oğlan doğurur eve Nazım çocuğun ismini Mehmet koyar…

Ayrılığın ardından Piraye, Nazım’la ilgili her ne varsa ölene kadar içinde saklar. Tek kelime etmez, gazeteler konuşmaz.

Yani anlayacağınız;

Piraye ölür aşkından ama yine de Nazım’a dönmez.

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun