Zalim bir Yahudi Padişah vardı. Hristiyanlığa düşmandı. Şaşı olmuştu adeta. Zira Hz Musa ve Hz İsa'yı birbirinden ayrı görüyordu. Padişahın çok düzenbaz bir veziri vardı. Öyle ki istese suya düğüm atardı. Padişaha aynı düşüncede olduklarını söyleyip ona sinsi planından bahsetti. 'Halkı Hristıyanlıktan soğutmak için ben bir Hristiyanım ama padişahtan gizliyorum. Onun dinindenmiş gibi gözüküyorum diyeyim. Sen beni yakala, bana türlü işkenceler yap, sonra affedip Hıristiyanların çok olduğu bir yere sür. Gerisini bana bırak. '
Vezirin dediği oldu ve Padişahın gönderdiği yerde düzenini kurdu. Hristiyan halk zamanla vezirin etrafında tolanmaya başladılar. Vezir sanki hıristiyanlığın şartlarıymış gibi bir çok hüküm söylüyor halkın kafasını karıştırıyordu. Bir gruba başka diğer gruba başka anlatıyordu. Herkesi tuzağına çekmişti. Onu çok seviyorlar hiç bir sohbetini kaçırmıyorlardı. Oysa vezirin içi haset doluydu. Sözlerinde helvaya sarımsak katıyordu. Tam altı ay vezir anlattı halk kandı.
Padişah nihayet vezire haber gönderdi. Vezir son için harekete geçti. Halkı 12 gruba ayırdı. Her gruba farklı günlerde ders veriyordu. Birine cömert ol diyor, diğerine cömertlik seni yolda bırakır diyordu. Birine aczini gör diyor, diğerine gücünü farket diyordu. Birine senin olana sarıl diyor, diğerine senin olanı bırak diyordu. Birine yardım et diyor, diğerine etme diyordu. Birine sonu kolaydır, diğerine sonu zordur gibi tamamen farklı yollar öğretmekteydi.
Vezir günlerce böyle ders verip herkesi kendine bağlayınca birden bir odaya kapandı. Günlerce çıkmadı. Herkes hasretinden gözyaşı döküyordu. Sen bizim ışığımızsın bir kerecik görelim diye yalvarıyorlardı. Ama vezir birtürlü çıkmıyordu. Bir zaman sonra her bir gruptan birini yerine halife olarak bıraktığını duyurdu. Sonra da kendini öldürdü. Günlerce feryat figan ağlaştılar. Yasları bitmek bilmedi. Mezarının başında da bir ay boyunca kanlı gözyaşı döktüler. Halk artık vezirin yerine kimin geçtiğini öğrenmek istiyordu. Birbirlerine soruyorlardı. 12 beyin hepsi de kendisi olduğunda ısrarcıydı. Her biri kendine öğretilen farklı farklı hükümler konusunda kavga etmeye başlamışlardı. Hepsi kendi dediğinin doğru olduğunu iddia etmekteydi. Bir ellerinde kılıç diğer ellerinde hükümlerinin yazılı olduğu tomar taşıyorlardı. Vezirin kurduğu düzen işlemişti. Hepsi birbirine girdi. Oluk oluk kan aktı. Birbirlerini öldürdüler. Padişah amacına ulaşmıştı.
Her konunun özünü doğru kaynaklardan okuyarak öğrenmek kandırılma olasılığımızı en aza indirecektir. Zira yukarıdaki hikaye eminim her konuda, okuyan herkese tanıdık gelmiştir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız