Eğitim, hayatımızın içinde yer alan son derece önemli bir kavramdır. Eğitimin önemi, sadece bir toplumun mental olarak veya bilişsel olarak gelişmesiyle ilgili bir şey değildir. Eğitim aynı zamanda, toplumdaki işlerin doğru yürüyebilmesi için son derece önemli bir kavramdır. Çünkü, toplum dediğimiz şey, iş ve meslekler bütünüyle yürür. Doktorluk, askerlik, avukatlık ve bunun gibi pek çok meslekli toplum varlığına devam eder. İşte burada, işleri yapacak bireylerin de eğitilmeleri son derece kıymetlidir. Ancak, sahada eğitimsizler olursa, işte orada büyük sıkıntılar çıkmaya başlar. Eğitimsiz olanların sahada olmasıyla ortaya çıkabilecek en büyük sorunlar ise toplumu yürüten işlerin aksaması ve aslında toplumun yürüyen mekanizmasının bozulması gibidir.

Bu tıpkı bir insanın vücudundaki eklem bölgelerinin kireçlenmesine, kaslarının güçsüzleşmesine veyahut da ciğerlerinin hastalanmasına, nefes almakta güçlük çekmesine benzer. Eklemler işlerini iyi yapamaz veya ciğerler havayı içine tam çekemez, vücuda gereken havayı veremezler. İşte toplumda eğitimsiz insanların saha görevlerinde olması ve işleri onların yapması buna benzer. İnsanın hasta olduğu gibi toplumlarda eğitimsizlikle hasta olur. Daha doğrusu eğitimsiz insanların eğitimsiz oldukları alanlardaki işleri yapmasıyla hasta olur.

Buna şöyle bir örnek de verilebilir. Mesele sadece eğitimsizlik değildir. Yanlış insanın yanlış yerde olması da bir eğitimsizlik örneğidir. Yani bir doktoru alıp da avukat olarak görevlendirirseniz, bir avukatı alıp asker yaparsanız, askeri alıp ekonomist yaparsanız yine toplumun yürüyen mekanizmasını hasta etmiş olursunuz. Her insan eğitildiği alanda kaldığı müddetçe veya bildiği alanda, yetenekli olduğu alanda kaldığı müddetçe o toplum normal bir şekilde varlığına devam edebilir.