Bir Hintli, memleketinde aç ve yorgun gezinen bir kafile ile karşılaştı. Hoşgeldiniz, dedi güleryüzle. Biliyorum açsınız, ama sakın a dostlar fil yavrusu yemeyin. Yolunuz üzerinde filler vardır. Aman dikkat yavrularını avlamayın. Eğer yerseniz anaları öfkeyle, evlatlarını uzun yollar boyu arar ve sizi bulur. Ben bunları söyleyerek üzerime düşeni yaptım. Sözüme kulak verin de pişman olmayın.
Kafile günlerce aç ilerledi. Derken bir fil yavrusu gördüler. Dayanamayıp kesip yediler. İçlerinden sadece biri söylenilenleri hatırladı ve dayanıp yemedi. Karınları doyunca ağırlık bastı. Hepsi uyuyakaldılar. Sadece fil yavrusu yemeyen uyanıktı ve uzaktan öfkeyle gelen bir fil gördü. Yaklaştı ve ağzını kokladı. Yavrusunun kokusunu almayınca diğerlerine yöneldi. Onlarda yavrusunun kokusunu aldı ve hepsini öfkeyle eze eze öldürdü. Yavru filin anası kin güdüyordu ve intikamını almıştı.
Kibirli olan, hırslı olan, yalan söyleyen, hile yapan, rüşvet yiyen, oyunlar kuranın kötü kokusu da sahibini eninde sonunda ele verir ve rezil rüsva eder.
Veliler de Allahın sevgili kullarıdır. Onlar hakkında da kötü sözler söyleme, Allah bilir ve onların koruyucusudur.
Yorumlar
Gerçekten güzel bir hikaye az ve öz
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız