Bazen insanlardan son derece ilginç hikayelerini duyarız. Bu hikayeler içinde anlam veremediğimiz dönüm noktaları ve kararlar vardır. Buna örnek verecek olursak bir komutanın savaş anında aldığı bir kararla belki de tüm gidişatı değiştirmesi olarak gösterebiliriz. O anda yanında bulunan insanlar komutanın kararına anlam veremezler. Hatta komutanın kendisi bile bu kararı neden verdiğini bilmiyor olabilir. Sadece o anda içine doğmuştur ve o kararı vermiştir. Ama bu karar bir savaşın gidişatını değiştirmiştir.

Komutanın aldığı bu kararda herhangi bir şekilde üzerine günlerce düşünülmüş bir analiz olmayabilir ya da yılların verdiği bir bilgi birikimi de olmayabilir. Sadece o anda bu kararı vermesi gerektiğini hissetmiştir ve bu karar doğrudur. İşte buna sezgi diyebiliriz. Ya da başka insanların da anlayacağı şekilde altıncı his diyebiliriz. 6. His denilen olayın akılla açıklanabilen bir yanı yoktur. Sadece bazı insanlarda bulunan bir yetenek diyebiliriz.

Bu yetenek tıpkı Mozart’ın müzik dehası gibi açıklanamayan ve çok çalışmayla erişilemeyecek bir yetenek. Sadece belli insanlarda olan ve o insanları hayatta son derece öne atabilen bir yetenek başka bir şey değil bu. İnsanın yeri geldiğinde hayatını bile değiştiren hatta kurtaran, kritik kararlar alınması gerektiğinde doğru yolu bir anda gösterebilen harika bir yetenek altıncı hislere sahip olmak. Büyük bir ayrıcalık altıncı hislere sahip olmak.