Su Kirliliği ve Su Kaynakları (VII)
1950′ de, 2,7 milyar olan Dünya nüfusunun, iki kat artarak, 1990 yılında 5,29 milyara ulaştığı, 2050 yılında ise 9.3 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Artan nüfus, beraberinde bazı sektörlerde su kullanımını da arttırmaktadır. Örneğin, 20. yüzyıla baktığımızda, çağın başı ile sonu arasında su kullanımında, on kat bir artış görülmektedir. Su kullanımı grafiğine baktığımızda en büyük artışın tarımsal su kullanımında olduğunu görüyoruz.Asya’da sulama suyu, toplam su tüketiminin % 82’si, ABD’ de % 41′ini ve Avrupa’da da % 31ini oluşturur.
Büyük sulama projeleri her defasında iyi sonuç vermemiştir. Pakistan’da 15 milyon ha alanın % 40 ında, Hindistan’da 40 milyon ha alanın % 20 sine yakın bölümü tuzlanmış ve tarımsal üretim düşmüştür. Sanayi faaliyetlerinin ortaya çıkardığı çeşitli katı ve sıvı atıklar, gerek yüzey suları, gerekse yeraltı su kaynaklarını büyük oranda nitelik yönünden, olumsuz etkilemektedir. Özellikle kentsel yerleşim alanları çevresinde bulunan su kaynakları, devamlı tehlike altında bulunmaktadır.
Su kirliliğinin büyük boyutlara ulaştığı bilinmekle beraber, bu konuda gelişmiş ülkelerde bile, kapsamlı bir çalışma henüz yürürlülüğe girmemiştir. En yakın zamanda etkin önlemler alınmadığı taktirde, 21. yüzyılda, bazı akarsulardan faydalanma olanağı tamamıyla ortadan kalkacak veya çok pahalı arıtma projelerinin devreye sokulması gerekecektir. Dünyadaki bu tablo, Ülkemiz için de yabancı değil. Daha küçük çapta ama, hemen hemen benzer olumsuzluklara, Anadolu’nun bazı bölgeleri ve Trakya’da da benzer sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız