Eylül 19, 2024

TACİR İLE DUDU KUŞU

Tacirin kafeste bir dudu kuşu vardı. Hapis kalmaktan çok mahzundu. 
Birgün Hindistan' a ticarete gidecek olan tacir, dudu kuşuna 'söyle ne istersin oralardan, sana ne getireyim' dedi. Dudu kuşu 'de ki özgür dudu kuşlarına, orada hapis, üzgün bir arkadaşınız var. Reva mı  siz buralarda hür uçarken, gül bahçelerinde gezerken o oralarda kafeste. Ağlayıp inleyen arkadaşınızı anın da ona bir yol söyleyin.' Emaneti alan tacir yola koyuldu.
Hindistan' da işlerini hallettikten sonra bir çayırlıkta birkaç dudu kuşu gördü. Kendi kuşundan selam söyleyerek dediklerini iletti. Dudu kuşlarından biri söylenilenleri duyunca titreyerek dalından düştü ve öldü. Tacir dilini tutamayıp söyledikleri ile masum bir canlının ölümüne sebep olduğu için kahroldu.
 

TACİR İLE DUDU KUŞU

Alışverişini tamamlayarak memleketine dönünce, dudu kuşuna, oradaki kuşlara söylediklerini ve kuşlardan birinin yere düşüp nasıl öldüğünü bir bir anlattı. Tam o anda kendi sevgili dudu kuşu da titredi, düştü, hareketsiz öylece kaldı. 
Tacir 'ne yaptım ben, nasıl söyledim, zavallı dudu kuşum, sırlarımın tercümanı' diyerek gözyaşları döktü. Dudu kuşunu kafesten çıkarıp ellerine alır almaz kuş canlanıp uçarak bir dala kondu. Şaşırıp kalan tacir ' bir de hele, bu nasıl oldu' diye sordu. Dudu kuşu , Hindistan'daki arkadaşının kendi derdini anladığını ve aslında kendisine bir yol gösterdiğini söyledi. Arkadaşı demek istemişti ki BENİM GİBİ ÖL DE ŞU KAFESTEN KURTUL. Sen de sana hüzün getiren diline acı da ÇOK KONUŞMA.


Ölmeden önce ölmek nedir? Dünya hayatından ve zevklerinden başka bir de ahiret hayatının olduğunu unutmamaktır. Dünya zevkleri için çalışırken ahiret için de çaba sarfedebilmektir.
 

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun