1889'da Balıkesir’in Havran ilçesine bağlı Çamlık Köyü’nde dünyaya geldi. Gürbüz yapısı, pehlivan görünüşü sebebiyle kendisine ^Koca Seyit' derlerdi. 1909’da Osmanlı Ordusu’na katıldı. İlk olarak Balkan Savaşı’nda savaştı. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, 1914’te Çanakkale Cephesi’nde topçu eri olarak göreve başladı. Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’a ulaşmak isteyen Müttefik donanması 18 Mart 1915’te Anadolu ve Rumeli hattındaki tabyalara yoğun bombardıman yaptıkları sırada Rumeli Mecidiye Tabyası’nda görevliydi.

Bombardıman sırasında düşman gemilerinden atılan bir mermi Seyit Ali’nin tabyasındaki cephaneliğe isabet edip havaya uçurdu. Tabyada bulunan erlerden 14'ü hayatını kaybetmiş, 24'ü ise yaralıydı. Sadece Seyit Ali ve Niğdeli Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardı. Tabyanın toplarından sadece bir tanesi kullanılabilir haldeydi. Ama, mermiyi topa kaldıran vinç sistemi bozuktu.

Seyit Ali, silah arkadaşı Niğdeli Ali’nin de yardımıyla 215 kilogramlık devasa top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirdi ve top ateşlendi. Atılan mermi, HMS Ocean adlı gemiyi arkadaki pervane kısmından vurdu. Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlardan birine çarpan Ocean, bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık unvanını verdi.

Savaşın sona ermesiyle 1918’de köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etti. 1934’te çıkarılan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını aldı. 1939’da verem hastalığı yüzünden Seyit Onbaşı hayatını kaybetti.