Herhangi bir konuda ihtimallerin sayısı bizler için son derece şaşırtıcı olabiliyor. Örneğin üniversiteyi bitirdiniz ve okuduğunuz alanla ilgili bir işe girmek istediniz. Sadece yaşadığınız şehirde okuduğunuz bölümün iş ilanları ile ilgili bir sürü içerik bulma ihtimaliniz vardır. Bir de ülke çapında işe girebileceğiniz şirketlerin sayısını düşünün. İhtimallerin sayısı son derece artmış olacaktır. Tahmin edemeyeceğiniz kadar.

Bu kadar çok ihtimalin değil denemek sadece incelemek bile imkansız hale gelebilir. Tüm ihtimalleri bilmemiz ve test etmemiz mümkün olsaydı o zaman son derece büyük bir bilgi avantajına ulaşmış olurduk ve hata yapma ihtimalimiz son derece az olurdu. Ama hiçbirimizin böyle bir şansı yok bu sebeple başka bir yol bulmak zorundayız.

O yol ise ihtimaller arasından hızlıca en iyi olanları seçmenin yollarını bulmak ve en iyi olanlara ulaşmak için çabalamak. En iyi olana ulaştığımız zaman ise onu asla bırakmamak çünkü en iyi olan aynı zamanda hayatlarımız için de en iyisi olacaktır. Ama En iyinin en iyi olduğunu anlamak da belli bir zeka, tecrübe ve bakış açısı ister. Böylesine bir bakış açısı ve tecrübeye sahip olmak ise ne yazık ki yanlış seçimler yapıp hata yapmayı gerektirir. Her koşulda biraz canımız yanacak yani.