Av hikayelerini bire bin katarak anlatan avcılar toplanmışlar yine sırayla maceralarını anlatıyorlarmış . İçlerinden en yaşlısı her zamanaki gibi hiç bir anısını anlatmıyormuş. Demişler ki;
-Ey yaşlı kurt, bunca yıllık avcısın hiç bir gün bir anını bizimle paylaşmadın.
-Yooo demiş, mümkün değil anlatamam. Bana o acıklı, anlattıkça ağlayıp ağlattığım anımı anlattırmayın.
Herkes daha da meraklanmış. Yalvarmışlar anlatması için. Bir süre sessizlik olmuş. Nihayet başlamış anlatmaya;

-Avcılık maceralarımın başlarıydı. Bir gün tüfeğimi ve tazımı yanıma alıp ava çıktım. Bir süre yürüdükten sonra gökte bir turna gördüm. Dedim ki vurayım ama en az zararla. Ayağından vurmaya karar verdim ve nişan aldım, ateş ettim. Tam o sırada gagasını ayağına doğru getirmişti. Havada süzülerek yere düştü. Tazım alıp getirdi. Her iki gözünden de kan damlıyordu. Dona kalmıştım.
Tam bu sırada yaşlı avcının gözünden yaşlar süzülür. Anlatmaya devam eder;
-Ne kadar süre geçti hatırlamıyorum. Ben donmuş kalmıştım, turna da çırpınıp durmaktaydı. Bir süre sonra baktım gökten bir sürü turna süzülerek yaralı turnanın çevresini sardılar. Bana öfke ile bakıp adeta 'ne yaptın sen' diye beni azarlıyolardı. Bir anda kör turnayı aralarına alıp havalandılar. 
Etrafındakiler şaşkınlık içinde dinlemeye devam ettiler;

Dostlar, işte tam o günden sonra turnalar hep, bana o kör yaralı turnayı hatırlatmak için tepemde grup halinde uçtular. Hatta geçen gün o kör turnayı rüyamda gördüm. Baktım epey yaşlanmış bana dedi ki;
-Ey usta avcı. Senin sayende turnalar grup halinde uçmayı ve yönlerini konuşarak bulmayı öğrendiler. Bu nedenle iki gözüm de sana feda olsun avcıların en büyüğü!
Sözünün sonunda bakar ki herkes yaşlı gözlerle ve hayranlıkla kendisine bakıyor. İçlerinden biri bir süre sonra kendine gelir ve;
-Ey üstat, durdun durdun da turnayı gözünden vurdun, der ve herkesi uyandırır.
Anlamı: Bir çok kimsenin elde etmek istediği güzel bir şeyi veya imkanı bir süre geçtikten sonra elde etmeyi başarmak anlamında kullanılan bi deyimdir.

Kaynak: İki Dirhem Bir Çekirdek, İskender Pala