Gidiş maceramdan başlayalım. Giderken götüreceklerimi seçerken aşırı zorlanırdım. Gereksiz mutlaka bir şeyler olurdu çantamda. Ama bu gereksiz şeylerin yanında mutlaka almam gereken malzemelerden unuttuğum olurdu. Kedimi götürebiliyor musun pazarlığı yapardım, çünkü onsuz olmaz.
Giderken seyahatim güzel geçsin diye playlist hazırlardım. Uzay mekiğine asmak için kesin led ışık getirirdim. Çünkü led ışıklara bayılırım, her yere asarım. Yer çekimi olmasa da kaktüs götürmenin pazarlığını yapardım, uzay mekiğindeki radyasyonu emer diye. Annem kesin bir sürü şey tembihlerdi. 'Varınca haber ver' gibi ve vermezsem de arayıp merak ettim seni diye kızardı.
Poloroid fotoğraf makinamı alırdım yanıma, anı olsun diye fotoğraf çekerdim. Boşlukta uçuşurken akrobatik hareketler yapardım, “Bak bak neler yapıyorum.” diye heyecanla gösterirdim yanımdakine. Ama sakarlığım da kesin tutardı, bir yerim incinirdi kesin. İllaki bir yerlerim kaşınırdı benim duramazdım o kıyafetin içinde.
Astronotların her gün spor yapması gerekiyormuş. Ben yapmamak için pazarlığa tutuşurdum yine. Bir günden bir şey olmaz ya, yarın iki günlük yaparım diye.
Uzay temalı pijamalarım, göz bandım, pandufum falan olurdu kesin. Yıldızları izlerken çekirdek çitlerdim. Bir de demli çay isterdim. Yanımdakini de sürekli “Şu hangi yıldızdı?” “Büyük Ayı hangisi?” diye sorulara boğardım. Meteor yağmuru ne zaman takvime bakardım. Ne kadar uzay bilincinde de olsam, yıldız kaydı dilek tutalım derdim.
Ay iyi ki ben gitmiyorum, bezdirirmişim baksanıza. Mesela benim annem gitse kesin el işi götürürdü. Boş zamanlarda sıkılmasın diye. Siz gidecek olsanız neler yapardınız?
Yorumlar
Varınca ara mı hahaahahah
Yıldızları izlerken çekirdek çitlerdim :) hahaha
Annem her yerde ahahaha
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız